Zhi Wuyan

Çin Ulusal İstatistik Bürosu tarafından açıklanan verilere göre, 2025 yılının ilk üç çeyreğinde ülkenin büyüme oranı yüzde 5,2 olarak kayda geçti. Yeni nitelikte üretici güçlerin geliştirilmesi, bu büyüme oranının gerçekleştirilmesinde çok önemli rol oynadı.

1990'ların sonundan 2000'lerin başına kadar Çin'in büyüme oranı yüzde 8'lik seviyesinde korundu ve bu büyüme oranı "Çin hızı" olarak nitelendirildi. Ancak Çin'in şu an kaydettiği yüzde 5'lik büyüme oranı "Çin hızı"na göre daha değerlidir. Yüksek kaliteli kalkınma yolunda kaydedilen bu büyüme, ekonomik yapının düzeltilme sürecinde ve Batı ülkelerinin kuşatma ile baskıları altında gerçekleştirildi.

Batı ekonomik teorisinde "orta gelir tuzağı" gelişmekte olan ülkeler için zor aşılan bir tuzaktır. Arjantin gibi ülkelerin dersleri hâlâ tazedir: nüfus avantajı azalıp geleneksel üstünlükler kaybolduğunda, eğer ekonomik reformlar hayata geçirilmezse, ekonomi durgunluğa girer ve hatta geriler. Bu konuda net bir bilince sahip olan Çin, emek-yoğun sektörlerin avantajı tamamen bitmeden, öngörülü bir şekilde nitelikli üretici güçleri devreye soktu. Bu hamle, Çin ekonomik modelinin üretim faktörlerine dayalı büyümeden inovasyon odaklı büyümeye, ölçek genişletmeden ise kalite odaklı yükselişe geçişini simgeliyor.

Nitelikli üretici gücünü geliştirmek asla kolay bir yol değildir. Yurt içinde, yüksek emisyonlu fabrikaların kapatılmasından duyulan sancılar hâlâ devam ederken, Ar-Ge'ye yapılan devasa yatırımlar karar alıcıların direncini sınıyor. Uluslararası alanda ise, pandeminin artçı şokları sürüyor, coğrafi çatışmalar şiddetleniyor ve Batı'nın Çin'e yönelik teknolojik kısıtlamaları daha sıkılaştırılıyor. Ancak Çin, söz konusu zorluklara rağmen yine yeni bir yol açtı. Örneğin elektrikli araç, lityum iyon pil ve fotovoltaik endüstrisi dahil sektörler hızlı bir şekilde yükseldi. Bunun yanı sıra, Çin yapay zeka ve kuantum hesaplama alanlarında küresel öncülük rolünü oynuyor. Elverişsiz koşullarda gerçekleşen bu büyüme, geçmişteki elverişli ortamda gerçekleşen yüksek büyümeden daha ikna edicidir.

Çin'in kalkınma modeli, Küresel Güney ülkeleri için yeni bir referans sunuyor. Bir Türk akademisyenin bana belirttiği gibi: "Çin'in başarısı, yüksek teknoloji ürünlerini basitçe ithal etmekten ziyade, onları özümseyip yeniden inovasyona tabi tutma becerisindedir. Bu model başka ülkeler için örnek teşkil ediyor."

Çin Başbakan Yardımcısı, ABD Hazine Bakanı ile görüştü
Çin Başbakan Yardımcısı, ABD Hazine Bakanı ile görüştü
İçeriği Görüntüle

Günümüzde Vietnam da dahil olmak üzere ASEAN ülkeleri imalat sanayilerini geliştirirken Çin deneyiminden faydalanıyor; pek çok Afrika ülkesi sanayileşme süreçlerinde Çin modelini benimsiyor. Çin'in kalkınma yolu birçok gelişmekte olan ülkenin tercihi haline geliyor. Bu durum da gösteriyor ki, modernleşme Batılılaşma ile eşdeğer değildir; gelişmekte olan ülkeler kendi kalkınma yolunu kesinlikle inşa edebilir.