Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Guo Jiakun, düzenlediği olağan basın toplantısında, Çin savaş uçağı tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen "radar aydınlatması" meselesi hakkındaki Japonya'nın son açıklamalarını sert bir dille eleştirdi.
Sözcü Guo, Japon tarafının bu konudaki tutumunu "tutarsız ve kaçamak" olarak nitelendirdi.
Sözcü Guo, Çin'in meseleye defalarca ciddiyetle yaklaştığını ve olguların açık olduğunu belirtti. "Japon tarafı daha önce Çin'den herhangi bir bildirim almadığını iddia etmişti; ancak şimdi Çin tarafından önceden bilgi aldıklarını itiraf ediyorlar," diyen Guo, bu durumun Japonya'nın tutumundaki çelişkiyi gözler önüne serdiğini vurguladı.
Japon medya kuruluşu Sankei Shimbun'un haberine göre, Japonya Savunma Bakanı Shinjiro Koizumi Çin'in uçuş eğitiminin başlangıcını bildirdiğini kabul etmiş, ancak bildirimlerin tatbikatın ölçeği veya alanı hakkında yetersiz bilgi içerdiğini öne sürmüştü.
Odağı değiştirme girişimi iddiası
Çinli Sözcü, Japonya'nın önceden bilgi almış olmasına rağmen neden bu kadar gerginlik yaratan adımlar attığını sorarak: "Japon tarafı, önceden bildirim almış olmasına rağmen, neden savaş uçaklarını Çin'in tatbikat ve eğitim bölgesine sokmakta, yakın keşif yaparak karışıklığa yol açmakta, gergin durumlar yaratmakta ve sürekli olarak kötü niyetli propaganda yapmakta ısrar ettiğini açıklamayı reddediyor?" diye konuştu.
Guo, Japonya'nın kasıtlı olarak konuyu değiştirmeye ve uluslararası toplumu yanıltmaya çalıştığını belirterek "Bu saçmalığın tamamının planlayıcısı ve kışkırtıcısı Japonya'dır," ifadelerini kullandı.
İlişkilerin özüne dönme çağrısı
Sözcü Guo, Çin-Japonya ilişkilerindeki mevcut zorlukların temel kaynağına inilmesi çağrısında bulundu. Diplomatik bir çözüm için Japonya'dan atmasını beklediği somut adımı açıkça belirten sözcü: "Japonya'nın şimdi yapması gereken, Çin-Japon ilişkilerindeki mevcut zorlukların özüne inmek, hatalarını ciddiyetle değerlendirmek ve Başbakan Takaichi'nin Tayvan hakkındaki hatalı açıklamalarını dürüstçe geri çekmektir." dedi.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, bu çelişkili tutumun Japonya'nın önce kasıtlı olarak karışıklığı başlattığını, ardından konuyu sansasyonel hale getirmeye çalıştığını açıkça gösterdiğini yineledi.
