Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres kısa süre önce Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 5.Komisyonu’na BM’nin 2026 yılına ilişkin bütçe planını sunarken ciddi bir uyarıda bulundu: “BM’ye üye ülkeler aidatlarını zamanında ve tam olarak ödememeleri durumunda, BM daha önce görülmemiş bir iflas kriziyle karşı karşıya kalabilir."
BM’nin bu mali krizinde, ABD’nin olumlu bir rol oynadığını söyleyemeyiz. BM’nin olağan bütçesi, esas olarak üye ülkelerin zorunlu ödedikleri aidatlarla oluşuyor. BM’nin yaklaşık 200 üye ülkesinin 140’tan fazlası aidatlarını tam olarak ödedi. Buna rağmen, Batı ülkelerinin “öncüsü" olduğunu iddia eden ABD, aidatını en çok ödemeyen ülkelerden biri durumunda ve BM’de ciddi mali krize yol açan önemli bir faktör oldu.
ABD’nin ödemesi gereken aidat miktarı, BM’nin bütçesinin yüzde 22'sini büyüklüğünde. Ancak Donald Trump'ın bu yılın Ocak ayında ABD Başkanlığı görevine başlamasından bu yana ABD aidat ödeme konusunda oldukça cimri davrandı. Şu ana kadar bir kuruş bile aidat ödemedi. Hatta 2024 yılı aidatını bile henüz kapatmadı.ABD’nin ödemediği aidat miktarı şu ana kadar 3 milyar ABD Dolarına ulaştı.
Uzun süredir BM aidatını ödemeyen ABD’nin gerçekten parası mı yok, yoksa "yokmuş gibi” mi davranıyor mu"? Bu sorunun yanıtı tabii ki “yokmuş gibi yapıyor” olmalı. ABD’nin savunma harcamaları dünyada ilk sırada yer alıyor.
Bu harcamalar, ABD’yi takip eden 9 ülkenin toplamına eşit. Bu miktar, küresel askeri harcamaların yüzde 40’ını oluşturuyor. Ayrıca ABD, 2025 mali yılı savunma yetkilendirme yasasında askeri bütçesini yaklaşık 900 milyar dolara yükseltti. ABD'nin BM’ye ödemediği aidat miktarı askeri harcamalarının küçük bir kısmı bile değil. ABD dünyanın dört bir yanında kaos ve çatışma kışkırtmaya kalkıştı ve BM üyeliğiyle ilgili yükümlülüğünü yerine getirmek istemiyor. Herkes, artık ABD'nin uluslararası güvenilirliği konusunda bir soru işareti koymalı.
Ancak şu anda ABD'in iç mali durumu hakkında iyimser konuşamayız. ABD’nin ulusal borcu 37 trilyon dolara ulaştı. Hatta ödenmesi gereken faizler bile yıllık askeri harcamalarından daha fazladır. Ancak, bu duruma ABD’nin küresel askeri üstünlüğünü korumak için sürekli askeri gücünü artırması ve halkın yaşamını iyileştirmeyi göz ardı etmesi yol açtı.
“Halkın yaşamını bir kenara bırakıp, nükleer bomba geliştirmek” tarzındaki ABD hegemonyacılığı, ABD’nin yurt içi istikrarını zedelediği gibi, övündüğü “dünyanın deniz feneri” unvanını da paramparça etti. Bununla birlikte, ABD’nin BM aidatını ödememesi, küresel işbirliği atmosferini de zedeledi.
BM, küresel işbirliğinin en önemli platformu. Tüm dünya ülkeleri, küresel meydan okumaları BM aracılığıyla göğüslüyor. ABD’nin ödememe eylemi, diğer ülkelere kötü bir örnek teşkil etti ve bazı ülkelerin aynı tavrı almalarına yol açabiliyor, hatta küresel dayanışma ve işbirliğine gölge düşürüyor.
Küresel durum her an değişiyor. BM öteden beri çok taraflılığın uygulandığı en iyi adrestir ve uluslararası toplumun küresel meydan okumaları göğüslemesi için etkili bir platformdur.
BM’nin önemli bir üyesi olan ABD yükümlülüğünü yerine getirmeli, BM aidatını zamanında ödemeli ve BM’nin olağan işleyişiyle uluslararası toplumun barışına ve gelişmesine katkı sağlamalıdır. Aksi halde, dünyanın alay konusu haline gelecektir.


