Haber Merkezi

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, yaptığı açıklamada, ABD ordusunun Karayipler’de “uyuşturucu kaçakçılarına” yönelik olduğunu iddia ettiği 10. hava saldırısını düzenlediğini duyurdu.

Pentagon’un paylaştığı görüntülerde bir deniz aracının hedef alınarak imha edildiği görülürken, Hegseth bu operasyonları meşrulaştırmak için, “Kartellere El Kaide muamelesi yapacağız.” dedi.

Hegseth sosyal medyadan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Başkan Trump'ın talimatıyla, Savaş Bakanlığı gece boyunca, Karayip Denizi'nde uyuşturucu kaçakçılığı yapan ve 'Terror Örgütü (DTO)' olarak tanımlanmış olan 'Tren de Aragua' (TdA) tarafından işletilen bir deniz aracına ölümcül bir kinetik saldırı düzenledi.

İstihbaratımız tarafından verilen bilgiye göre göre söz konusu deniz aracı yasa dışı uyuşturucu kaçakçılığıyla ilişkilendirilmişti, bilinen bir uyuşturucu kaçakçılığı rotası boyunca seyahat ediyordu ve uyuşturucu taşıyordu. Saldırı sırasında teknede altı erkek 'narko terörist' bulunuyordu; saldırı uluslararası sularda gerçekleştirildi ve bu, ilk gece saldırısıydı. Altı teröristin tamamı öldürüldü ve bu saldırıda herhangi bir ABD personeli zarar görmedi.

Eğer yarımküremizde uyuşturucu kaçıran bir 'narko teröristseniz', sizi El-Kaide'yi muamele ettiğimiz şekilde muamele edeceğiz. Gündüz veya Gece, sizi haritalandıracağız, insanlarını takip edeceğiz, peşinize düşeceğiz ve sizi öldüreceğiz.

"Yeni nesil askeri müdahaleler"

Ancak bölgeden yükselen tepkiler, Washington’un açıklamasını sorguluyor.

Latin Amerika’daki birçok gözlemciye göre ABD’nin bu operasyonları, “terörle mücadele” kisvesi altında yürütülen yeni nesil askeri müdahaleler niteliğinde.

Karayipler’de “gölge savaş”

Son aylarda Karayipler açıklarında gerçekleştirilen benzer saldırıların sayısı 10’a ulaştı. Bu operasyonlarda en az 40’tan fazla kişi öldü, ancak ABD yönetimi kimlik bilgilerini ya da hangi ülkenin kara sularında hareket ettiklerini açıklamıyor.

Washington, hedef alınan teknelerin “uluslararası sularda” bulunduğunu iddia ederken, bölge ülkeleri bunu egemenlik ihlali olarak nitelendiriyor.

İran, Hürmüz Boğazı'nda deniz tatbikatı başlattı
İran, Hürmüz Boğazı'nda deniz tatbikatı başlattı
İçeriği Görüntüle

Venezuela, Küba ve Nikaragua gibi ülkeler, ABD’nin bu saldırılarla Karayipler’de fiili bir askerî varlık oluşturduğunu belirterek sert tepki gösterdi. Caracas yönetimi, saldırıları “bölgesel barışa açık bir tehdit” olarak tanımladı.

“Uyuşturucu bahanesiyle yeni bir müdahale hattı”

Uzmanlara göre ABD’nin son dönem “uyuşturucu karşıtı operasyonları”, klasik kolluk faaliyetlerinden ziyade, askerî güç kullanarak bölgesel kontrolü yeniden tesis etme stratejisinin parçası.
ABD’nin saldırılarında hangi delillerin kullanıldığı veya hedef alınan kişilerin gerçekten kaçakçılıkla ilişkili olup olmadığı kamuoyuna açıklanmıyor.

Latin Amerika’daki analistler, bu operasyonların Irak ve Afganistan’daki “terörle mücadele” söylemine benzer bir dille yürütüldüğüne dikkat çekiyor.
Brezilyalı güvenlik uzmanı Carlos Moreira’ya göre, “Washington, uyuşturucu bahanesiyle Latin Amerika’da askeri varlığını kalıcı hale getirmeye çalışıyor. Bu, açıkça yeni bir hegemonya biçimi.”

Hukuki tartışma büyüyor

Uluslararası hukuk uzmanları, ABD’nin bu saldırılarını Birleşmiş Milletler Sözleşmeleri’ne aykırı buluyor. Çünkü operasyonlar genellikle egemen devletlerle koordinasyon sağlanmadan, “önleyici saldırı” gerekçesiyle gerçekleştiriliyor.

BM İnsan Hakları Konseyi’nden bazı üyeler de, ABD’nin “ölüm listeleriyle” yürüttüğü bu tür operasyonların sivil kayıplara yol açma riskine dikkat çekiyor.

ABD’nin “küresel polis” rolü yeniden tartışmada

Hegseth’in açıklamaları, Washington’un yargısız infazları meşrulaştırma ve “uluslararası sularda operasyon yapma” yetkisini kendi kendine tanıma politikasının devamı olarak görülüyor.

Küba basını, bu saldırıları “ABD’nin Karayipler’i ikinci Afganistan’a çevirme planı” olarak yorumladı.

ABD yönetimi ise tüm tepkilere rağmen, “uyuşturucu kartelleriyle savaş” bahanesiyle bölgedeki askeri varlığını artırmayı sürdürüyor.