Avrupa Birliği (AB) Komisyonu sözcülerinden Thomas Regnier, günlük basın toplantısında SAFE ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Japonya'nın da katılım başvurusu yaptığını belirten Regnier, "Güney Kore ve Türkiye'de olduğu gibi bir sonraki adım olarak (Japonya'nın) bu talebini inceleyeceğiz." dedi.
Regnier, SAFE'den faydalanmak isteyen 19 AB ülkesinin sunduğu ulusal planları değerlendirme aşamasında olduklarını belirterek, "aşırı talep" olduğunu dile getirdi.
SAFE mekanizması
AB'nin Rusya'dan algıladığı tehdit, Ukrayna'da devam eden savaş ve ABD'deki Donald Trump yönetiminin baskıları neticesinde kararlaştırdığı "savunmada 2030 hedefleri"nin parçası olan SAFE, 29 Mayıs'ta yürürlüğe girdi.
Buna göre AB ülkeleri, Ukrayna, (Avrupa Ekonomik Bölgesi'ne dahil) Norveç, Lihtenştayn ile İzlanda, 150 milyar avroya kadar kredi kullanarak ortak tedariklere katılabilecek. Bu ülkeler, aynı zamanda birbirlerinin endüstrilerinden de ortak satın alımlar yapabilecek.
AB'ye aday ülkeler ve AB ile anlaşma imzalayan ülkeler de ortak tedariklere katılabilecek ancak imal edilecek bir savunma ürününün bileşenlerinin toplam değerinin yüzde 65'i "Avrupa içinden" (AB ülkeleri, Ukrayna, Norveç, Lihtenştayn ve İzlanda) gelmek zorunda olacak.
AB, 9 Eylül'de başvuran 19 üye ülke arasında 150 milyar avroluk savunma fonunun ön dağıtımının yapıldığını duyurmuştu. En yüksek payı 43 milyar 734 milyon avro ile Polonya alırken Fransa'ya 16 milyar 217 milyon avro, İtalya'ya 14 milyar 900 milyon avro pay ayrılmıştı.
Söz konusu ülkeler, ulusal savunma planlarını AB Komisyonuna 30 Kasım'da sunmuştu.
Kanada müzakereleri tamamlamasının ardından, 2 Aralık'ta SAFE'e dahil olmuş, İngiltere ile süren müzakereler ise olumsuz sonuçlanmıştı.




