CGTN Türk Dış Haberler Servisi
Çin’de yılın en önemli siyasi etkinliği olarak bilinen 14. Çin Ulusal Halk Kongresi’nin 3. Oturumu kapsamında kameralar karşısına geçen Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Siyasi Büro Üyesi ve Dışişleri Bakanı Wanf Yi basın toplantısı düzenlendi.
Wang Yi “Çin'in Dış Politikası ve Dış İlişkileri" başlığını taşıyan basın toplantısında küresel kriz başlıklarından ikili ilişkilere kadar pek çok konuda Pekin yönetiminin değerlendirmeleri ve gelecekte atılacağı adımları paylaştı.
ABD’ye mesaj: Fantezi kurmayın
Dünyanın en büyük ekonomik ve teknolojik gücü olan, savunma bütçesine en fazla yatırım yapan Çin ve ABD arasındaki ilişkilere konuşmasında geniş bir bölüm ayıran Dışişleri Bakanı Wang Yi, Trump yönetimine sert mesajlar gönderdi.
Trump’ın Beyaz Saray’a çıkması ile birlikte Çin’e karşı ticaret savaşlarının hızlandığına değinen Wang Yi politikaların günün sonunda ABD’ye zarar vereceği mesajını paylaşarak “ABD, tarife ve ticaret savaşlarından ne kazandı diye kendine sormalı. Ticaret açığı arttı mı azaldı mı? İmalat sanayi daha fazla mı yoksa daha az mı rekabetçi hale geldi? Enflasyon yükseldi mi düştü mü? Halkının yaşamı daha iyi mi gitti kötüye mi?" diye konuştu.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’in çıkarlarına meydan okumaya devam etmesine karşın kamuoyu önünde Pekin yönetimi ile “iyi ilişkiler” istediği yönündeki beyanatlarını “fantezi” olarak tanımlayan Çin Dışişleri Bakanı "Hiçbir ülke hem Çin'i bastırmaya çalışıp hem de iyi ilişkiler kuracağı fantezisini kurmamalı. Bu iki yüzlü eylemler ikili ilişkilerin istikrarı ve karşılıklı güven inşasına zarar veriyor." dedi.
Washington yönetiminin sadece ticaret savaşlarında değil aynı zamanda Çin’in teknolojik gelişimini bastırma çabalarının da geri teptiğini vurgulayan Wang Yi “"Ambargo atılımın, baskı inovasyonun önünü açar" dedi. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi bu bağlamda Çin’in Ay keşif misyonundan yapay zeka atılımına kadar bir dizi alanda elde ettiği başarılara işaret etti.
ABD-Rusya yakınlaşması Pekin-Moskova ilişkisini değiştirmez
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, düzenlenen basın toplantısında sadece ABD’nin Çin’e karşı doğrudan değil aynı zamanda başka ülkeler üzerinden dolaylı olarak kurguladığı düşmanlık politikalarının da başarısız olacağı değerlendirmesinde bulundu. Batı kamuoyunda kimi uzmanların ve ABD içindeki kimi politikacıların arzuladığı Washington-Moskova yakınlaşmasının Çin-Rusya ortaklığına zarar vereceği yönündeki senaryolara meydan okuyan Wang Yi , iki komşu ülke arasındaki iyi ilişkilerin tarihsel tecrübeye dayalı stratejik bir tercih olduğunu ve uluslararası manzara ne şekilde değişirse değişsin, bu ilişkinin doğrultusunu kaybetmeyeceğini belirtti.
Çin Dışişleri Bakanı Rusya-Ukrayna Savaşı'nda Çin'in başından bu yana tarafsız ve objektif olduğunu, krizin siyasi çözümüne yönelik çabaları desteklediğini, Cumhurbaşkanı Xi Jinpin’in çatışmanın başlamasından itibaren krizin çözümü için önerilerde bulunduğunu, Çin'in bu konuda bir tutum belgesi yayınladığı, Avrasya İşleri Özel Temsilcisi'nin taraf ülkelere yollayarak mekik diplomasisi yürüttüğünü ve son olarak bir grup ülkeyle "Barışın Dostları" inisiyatifine öncülük ettiğini anımsattı.
Wang Yi bu açıklamaları ile Pekin yönetiminin Ukrayna krizinin kendi inisiyatifi dışında çözülmesinden memnun olmadığı yönündeki karalamalara yanıt olarak okunurken Dışişleri Bakanı gelecekte inşa edilmesi arzulanan yeni güvenlik mimarisine ilişkin "Güvenlik eşit ve karşılıklı olmalıdır. Hiçbir ülke kendi güvenliğini diğerinin güvensizliği üzerine kurmamalı." ifadesini kullandı.
Trump’ın Gazze planına meydan okudu: Gaz
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin gündeminde yüzyılın utanç planı olarak şimdiden tarihe geçen ABD Başkanı Donald Trump’ın Filistin halkını tehcir etme ve Gazze’yi ele geçirme planı da vardı. İsim vermeden ABD’nin sürgün politikasına karşı çıkan Wang “Eğer büyük ülke, Gazze halkını gerçekten umursuyorsa kapsamlı ve kalıcı barışı teşvik etmeli, insani yardımı artırmalı, 'Filistin'i Filistinlilerin yönetmesi' ilkesini gözeterek Gazze'nin yeniden inşasına katkı sağlamalı." değerlendirmesinde bulundu.
Gazze’nin Filistin halkına ait olduğu ve bu gerçeğin değiştirilemeyeceğinin altını çizen Wang Yi, Mısır ve diğer Arap ülkelerinin Gazze’nin yeninde inşa planını desteklediklerini duyurdu. Filistin’i Filistinlilerin yönetmesi ilkesinin hayata geçmesi için farklı fraksiyonlara bölünmüş Filistin direnişinin tek çatı altında birleşmesi gerektiğini söyleyen Wang Yi bu bağlamda Pekin’in ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıları gündeme getirdi.
Filistinli örgütlerin birleşme iradesini beyan ettiğini Beijing Deklarasyonu’nu hayata geçirme çağrısı yapan Wang Yi şunları kaydetti:
"Filistin sorunu, daima Orta Doğu sorununun merkezinde yer aldı. İsrail-Filistin çatışması sürekli tekrarlanıyor çünkü iki devletli çözümün ancak yarısı gerçekleşti. İsrail Devleti, uzun zamandan bu yana varlığını sürdürüyor fakat Filistin Devletine hala ulaşılamıyor. Uluslararası toplum, sonraki süreçte iki devletli çözüme daha fazla odaklanmalı ve bağımsız Filistin Devletine daha fazla destek vermeli. Filistin ile İsrail ancak o zaman gerçekten barış içinde birlikte var olabilir, Arap ve Yahudi halkları sürekli dostluk içinde bir arada yaşayabilir."
Diplomasinin kalbinde Küresel Güney olacak: BRICS ve ŞİÖ anımsatması
Çin hegemonya ve işgal siyasetine karşı olmakla birlikte aynı zamanda daha makul bir düzen için Küresel Güney ile birlikte çalışacaklarını söyleyen Wang, "Küresel Güney, dünyanın barışı, kalkınması ve küresel yönetimin geliştirilmesi için kilit güç konumunda. Küresel Güney ülkeleri istikrarın ve dünyayı daha iyi bir yer yapmanın anahtarını elinde tutuyor." değerlendirmesinde bulundu. Çin Dışişleri Bakanı "Dünya nasıl değişirse değişsin Çin'in kalbi daima Küresel Güney'de olacak, Küresel Güney'de derine kök salacaktır." dedi.
Wang, BRICS Topluluğunun bu yıl Endonezya'nın üyeliği ve 9 ülkenin de ortak olarak katılımıyla giderek büyüdüğünü, Küresel Güney'in işbirliğinin belkemiği ve büyümesinin motoru olma yolunda olduğuna işaret etti. Bu yıl Çin'in Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), Brezilya'nın BRICS ve Güney Afrika'nın G20 zirve toplantılarına ev sahipliği yapacağını hatırlatan Wang, bunun Küresel Güney ülkelerinin küresel yönetimde sesinin temsilinin artırılması açısından önemli olduğunu vurguladı.