Gökhun Göçmen

ABD’nin Çin’e karşı başlattığı ve Çin’in misillemeler ile yanıt verdiği ticaret savaşı aynı zamanda teknoloji savaşına dönüşmüş durumda. Washington yönetimi çiplerin Çin’e girişini kısıtlarken, Pekin yönetimi ise teknolojik ve sanayi üretiminin bel kemiği olarak kabul edilen nadir toprak elementleri üzerindeki denetimi sıkılaştırdı.

Çin Ticaret Bakanlığı’nın 3 Nisan’dan itibaren aralarında samarium, gadolinium, terbium, disprosiyum, lutetium, scandium ve itrium gibi nadir elementlerin ithalatına özel izne bağlaması ABD’de endişe yarattı. ABD Başkanı Donald Trump, Ticaret Bakanlığı’na 180 gün içinde nadir elementler hakkında 180 gün içinde rapor hazırlama talimatı verdi. Raporun Beyaz Saray’a ulaşması ile birlikte Trump’ın Çin’den ithal edilen nadir elementlere ek gümrük vergisi uygulayıp uygulamayacağı belli olacak. Buna karşın uzmanlar dünyadaki nadir elementlerin yüzde 70’ini çıkaran ve dahası dünya genelinde çıkarılan elementlerin de yüzde 90’ını işleyen Çin’in üstünlüğüne dikkat çekiyor.

Çin’in nadir toprak elementleri kartını kullanmaya devam etmesi halinde en büyük hasarı alacak sektörlerin başında ise ABD’nin savunma sanayisi geliyor. Konuya dair merak edilen 5 soruyu okuyucularımızın dikkatine sunuyoruz:

Amerikan sinemasının son perdesi ve Çin’in yükselişi Amerikan sinemasının son perdesi ve Çin’in yükselişi

Çin’in nadir elementler üzerindeki kısıtlamaları ABD’nin savunma sanayisini ne ölçüde etkileyecek?

Ticarette kısıtlamaların birden farklı yolu. Bunlardan bazılar özel lisans izinleri, ek gümrük vergileri ya da tamamıyla ihracat yasağı. Çin’in getirdiği kısıtlamalar şu an için tam kapsamlı bir yasak değil. Pekin yönetimi şimdilik nadir toprak elementlerinin ihracatında yetkili mercilerden özel izin alınmasını şart koşuyor. Çin’in aldığı kararın üç temel yansıması olacak: İlk olarak Çin, özel lisans sistemi kurarken nadir toprak elementlerinin ABD’ye gidişinde tıkanıklık yaşanacak. İkincisi Çin daha önce 16 ABD’li şirketi ihracat kontrol listesine aldığı için bu şirketler Pekin yönetiminin onayından geçemeyecek. Bunun sonucunda tedarik zincirlerinde aksama yaşanacak. Son olarak yaşanan aksamalar neticesinde ABD dünya genelindeki nadir toprak elementi çıkarma ve işleme arayışına girecek. ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna ile nadir elementler anlaşmasını hızlandırması ya da yeraltı kaynakları zengin Grönland’a bu konuda daha fazla baskı yapması beklenebilir. Washington yönetimi aynı zamanda nadir toprak elementi üreten dünya genelindeki diğer ülkelerle de işbirliği arayışını hızlandıracaktır.

Nadir toprak elementleri ABD ordusu açısından neden önemli?

Nadir toprak elementleri savunma sanayisinin en önemli bileşenlerinden biri olarak kabul ediliyor. Örneğin Çin’in kısıtlama kararı getirdiği disprozyun F-35 uçak motorlarının ısıya dayanıklı hale getirilmesinde kullanılıyor.  Savunma Bakanlığı'na göre, her F-35 savaş uçağı yaklaşık 400 kg'den fazla nadir toprak materyali içeriyor. Disprozyum aynı zamanda İHA'lar, denizlatılar, elektirikli araçlar ve dokunmatik ekranlar için de gerekli.  Trump'ın duyurduğu altıncı nesil savaş uçağı F-47'lerin fabrikadan çıkışı da bu kısıtlamalardan etkilenecek.

ABD savunması için bir başka kritik element ise itriyum. İtriyum sayesinde jet motorları, hassas lazerler ve yüksek frekanslı radarlar için hayati önemde.

Çin'in nadir elementlerini içeren mıknatıslar üzerindeki kontrolü de ABD ordusu zorlayacak.  Zira bu Çin'in egemenliğindeki bu mıknatıslar füzelerin küçük veya hareket eden hedeflere yönelmesini sağlayan kuyruk yüzgeçlerini döndürüyor.

Sonuç olarak hali hazırda gelişmiş silah sistemler ve ekipmanlarının üretiminde Çin’in üretim hızından 5-6 kat geride olan ABD için nadir toprak elementlerinin tedariğinde yaşayacağı sıkıntı tablonun daha da kötüleşmesine yol açacak.

ABD nadir toprak elementlerinde dışa bağımlılığı azaltmak için ne yapıyor?

ABD nadir toprak elementlerine bağımlılığını azaltma konusunda bir dizi adım attı. Bu adımlar Çin ile rekabet düşünüldüğünde hem geç hem de tatmin edici olmaktan uzakta. 2023 yılında ABD ile Çin Komünist Partisi arasındaki Stratejik Rekabet Seçme Komitesi bir rapor yayınladı. “Bağımlığı sıfırla, inşa et: Çin Komünist Partisi ile ekonomik rekabeti kazanmak için bir strateji” adlı belgede ülkenin hızla nadir toprak elementlerinin çıkarılması ve ayrıştırılması alanında şirketlere teşvik vermesi önerildi.

2024 yılında yayınlanan Ulusal Savunma Endüstri Strateji raporuna göre Savunma Bakanlığı’na 2027 yılına kadar ABD’nin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde nadir element ve mıknatıs tedarik zinciri kurma görevi verildi. 2020’den bu yana Savunma Bakanlığı bu alana 439 milyon dolar ayırdı. Örneğin Pentagon MP Materials isimli şirkete Kaliforniya’da hafif nadir toprak elementlerini çıkarması için 9,6 milyon, 2022’deki ise elementlerin işlenmesinde kurulacak fabrikanın Teksas’ta kurulması için 35 milyon dolar fon verdi. Bu proje başarılı olsa dahi ABD 2025’in sonuna kadar nadir toprak elementlerini içinde barındıran bin ton mıknatıs elde edebilecek. Bu rakam Çin’in 2018’de ürettiği 138 bin tonun çok gerisinde kalıyor.

ABD, Çin dışındaki ülkelerden nadir toprak elementi alabilir mi?

Birkaç ülke hafif ve ağır nadir toprak elementleri yataklarını geliştirmek için çalışırken, Çin şimdilik rafine edilmiş ağır nadir toprak elementleri üzerinde tekelini sürdürüyor. Avustralya, Brezilya, Güney Afrika, Suudi Arabistan, Japonya ve Vietnam'ın hepsinde önemli girişmeler var ancak tüm bunlar epey zaman alacak.

Örneğin Avustralya, Çin dışındaki ilk önemli disprozyum üreticisi olmak için Browns Range'ini geliştiriyor. Yatakta tahmini disprozyum rezervleri 2.294 ton olup, çok aşamalı bir işlemle açılacak ve yılda 279.000 kg disprozyum elde edilecek. Buna karşın, Çin dışında işleme ve rafinasyon kapasitesi oluşturmak için yapılması gereken çok iş var. Avustralya'nın Lynas Rare Earths, Çin dışında ayrılmış nadir toprakların en büyük üreticisidir ancak yine de rafinasyon için oksitleri Çin'e gönderiyor. Avustralya'nın en az 2026 yılına kadar nadir toprak elementleri rafinasyonu için Çin'e bağımlı olması bekleniyor.