Özel Haberler

Batı’da ticaret savaşı tartışması: Çin, ABD’yi yere serebilir

Batı dünyasının önde gelen gazetelerinden Financial Times, Çin ve ABD arasındaki ticaret gerilimine dikkat çekti. ABD’nin Çin’e karşı aldığı önlemlerin işe yaramadığını Huawei ve DeepSeek örnekleri ile anlatan yazıda “Eğer iki taraf gerçekten ticaret kavgasına girerse muhtemelen rakibini yere seren taraf Çin olacaktır.” denildi.

Gökhun Göçmen

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Çin’e uyguladığı gümrük tarifeleri ile başlayan ticaret gerilimi devam ediyor. Pekin yönetiminin nadir toprak elementlerinin ihracatı üzerinde kontrolü artırması yeni bir süreci beraberinde getirdi. Washington yönetimi savaş uçaklarından bilgisayarlara, radarlardan gündelik ev aletlerine kadar geniş bir yelpazede yaşamsal önemdeki nadir toprak elementlerine ulaşmak için ikili bir yolu tercih ediyor.

Beyaz Saray bir yandan 1 Kasım’dan itibaren Çin’e yüzde 100 ek gümrük vergisi getireceği tehdidini yinelerken diğer yandan müzakere masasına oturmak istediğini saklamıyor. ABD Başkanı Donald Trump, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese'i ağırladığı sırada basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile Güney Kore’de düzenlenen ASEAN toplantısı sırasında buluşacağını söyleyen Trump “Güney Kore’den ayrıldığımızda çok güçlü bir ticaret anlaşması yapacağımızı düşünüyorum” dedi. Çin ile anlaşmanın adil olacağını savunan Trump "her iki ülke için de iyi olacak bir şey" üzerinde çalışacaklarını kaydetti.

Çin'in Ekonomik İlişkilerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Hı Lifıng’in ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ve ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer yaptığı telefon görüşmesinin ardından Trump’ın yaptığı değerlendirmeler dikkat çekici bulunuyor. Zira ABD Hazine Bakanı Scott Bessent de hafta içinde yaptığı açıklamada heyetler arasındaki ticaret müzakerelerinin gelecek hafta Malezya’da devam edeceğini duyurmuştu.

“Rakibini yere seren Çin olacaktır”

ABD Başkanı Donald Trump ve Hazine Bakanı Scott Bessent’in açıklamalarına Pekin yönetimi henüz resmi bir yanıt vermezken, Batı basınında ticaret savaşının Washington yönetimini ağır hasar vereceği tartışılıyor. Financial Times yazarlarından Gideon Rachman son yazısında, “Çin ticaret hesaplaşmasında iyi konumda” başlığını tercih etti.

Çin ve ABD’yi iki güçlü boksöre benzeten Rachman, ABD yönetiminden gelen müzakere çağrılarını anımsatarak şunları kaydetti:

“ABD’nin anlaşmaya istekli olması muhtemelen şu gerçeğin farkında varmasından kaynaklıyor: Eğer iki taraf gerçekten ticaret kavgasına girerse muhtemelen rakibini yere seren taraf Çin olacaktır. Trump ticaret savaşlarına ABD’nin Çin’den daha fazla mal aldığı ve bunun elini güçlendireceği varsayımına dayandı. Eğer ABD, bu malları Çin’den başka bir yerden tedarik edebiliyor olsaydı bu doğru olurdu. Oysa özellikle kimi kalemlerde Çin açık ara dominant bir tedarikçi. Bunun en açık örneği şu an Çin’in ihracata ciddi kısıtlamalar getirdiği nadir ve kritik toprak elementleri. Washington ve Pekin arasındaki ticaret kavgasını takip edenler bu hamlenin geleceğini çok önceden anlamıştı.”

ABD kısıtlamaları nasıl boşa düştü: Huawei ve DeepSeek örneği

Çin’in nadir toprak elementlerinin yanı sıra ilaç üretiminde kullanılan ham maddelerin üretiminde de baskın rolü olduğunu anımsatan Financial Times yazarı Rachman, ticaret savaşlarında bu başlığın da gündeme gelebileceği öngörüsünde bulundu.

ABD’nin Çin’i dizginlemek için aldığı önlemlerin boşa çıktığının altını çizen Rachman şu ifadeleri kullandı:

“ABD, Huawei’yi yaptırımlarla hedef aldığında ve Amerikan şirketlerinin bu şirkete bilgisayar çipi satmasını yasakladığında, bazıları Çin’in önde gelen teknoloji şirketlerinden birinin acı verici bir düşüş ve nihai çöküş yaşayacağını öngörmüştü. Ancak Huawei, Çin yapımı çipler ve teknolojilerle yeniden toparlanmayı başardı ve şimdi gücüne güç katarak yoluna devam ediyor gibi görünüyor. ABD ayrıca, yapay zekâ geliştirme yarışında Amerika’nın önde kalmasını sağlamaya da çalıştı. Buna karşın ihracat kısıtlamaları, OpenAI gibi Amerikan devlerine rakip olabilecek, son derece yetenekli Çinli bir alternatif olan DeepSeek’in ortaya çıkmasını engelleyemedi.”