Fransa'da hükümetin uygulamaya koyduğu kemer sıkma politikalarına karşı geniş çaplı bir protesto dalgası başladı. Ülkenin en büyük işçi sendikalarının çağrısıyla başlatılan eylemlerde, eğitimden sağlığa, ulaşımdan kamu hizmetlerine kadar birçok sektörde iş bırakıldı.
Sendikalar, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron hükümetinin 2025 bütçesinde yer alan kamu harcamalarını kısıtlayıcı ve sosyal hakları tırpanlayan düzenlemelere karşı olduklarını belirtiyor. Protestoların merkezinde ise sosyal devletin zayıflatılması, kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi ve çalışan haklarına yönelik kısıtlamalar yer alıyor.
Toplu taşıma durdu, şehirler felç oldu
Grevin en çok etkilediği alanlardan biri de toplu taşıma oldu. Başkent Paris ve çevresinde metro ve otobüs hatlarının büyük bölümü iptal edilirken, banliyö tren seferlerinde de ciddi aksamalar yaşandı. Ulaşımda yaşanan bu aksaklıklar sabah saatlerinde işine ve okuluna gitmeye çalışan yüz binlerce kişiyi doğrudan etkiledi.
Fransa genelinde SNCF (devlet demiryolu işletmesi) ve RATP (Paris toplu taşıma otoritesi) çalışanlarının katıldığı grev, bazı hatlarda seferlerin tamamen durmasına neden oldu.
Polisten sert müdahale: Cop ve biber gazı kullanıldı
Paris’teki protesto eylemleri sırasında gergin anlar yaşandı. Kentin farklı bölgelerinde toplanan eylemciler, toplu taşıma terminallerinin girişlerini kapatarak otobüs ve tren seferlerini engellemeye çalıştı. Polis, Porte de la Chapelle gibi önemli terminallerde otobüs çıkışlarını durdurmak isteyen göstericilere cop ve biber gazıyla müdahale etti.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, bazı eylemcilerin gözaltına alındığı, polisle göstericiler arasında kısa süreli arbede yaşandığı görüldü. Fransız polisi, kamu düzenini koruma gerekçesiyle müdahalelerin "orantılı" olduğunu savunurken, insan hakları savunucuları müdahaleleri "orantısız güç kullanımı" olarak değerlendirdi.
Öğretmenler, sağlık çalışanları ve memurlar da sahada
Eylemlere yalnızca ulaştırma sektörü değil, öğretmenler, hemşireler, doktorlar ve kamu çalışanları da yoğun katılım gösterdi. Okullarda çok sayıda ders iptal edilirken, bazı hastanelerde sadece acil servisler hizmet verir durumda. Sağlık çalışanları, hastanelerdeki bütçe kesintilerinin hasta güvenliğini tehdit ettiğini belirterek, "halk sağlığı için alarm" çağrısı yaptı.
Sendikalardan hükümete mesaj: “Sosyal devleti savunuyoruz”
Ülkenin en büyük sendikalarından CGT, FO ve SUD, yaptıkları ortak açıklamada hükümetin bütçe politikalarının halkın en temel haklarına zarar verdiğini belirtti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bu sadece maaş meselesi değil. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan barınmaya kadar kamu hizmetlerinin sistematik şekilde zayıflatılmasına karşı çıkıyoruz. Sosyal devlet bir yük değil, toplumun temelidir.”
Eylemler sürecek mi?
Grevlerin süresiyle ilgili henüz net bir açıklama yapılmazken, sendikalar hükümet geri adım atmadığı sürece eylemleri sürdüreceklerini bildirdi. Özellikle 2025 bütçesinin Meclis’te görüşüleceği süreçte gösterilerin artarak devam etmesi bekleniyor.
Hükümet cephesi ise kamu borcunun azaltılması gerektiğini savunuyor ve mali disiplin çağrısı yapıyor. Ancak kamuoyu yoklamaları, halkın büyük kısmının grev ve protestolara destek verdiğini gösteriyor.
Kamu borçları nedeniyle zor durumda olan ülkede 2026 bütçe görüşmeleri, François Bayrou hükümeti ile muhalefet arasında anlaşmazlığa yol açmıştı.
Bayrou hükümeti 8 Eylül'de yapılan güven oylamasında düşmüştü. Ülkede borç krizine eşlik eden siyasi kriz derinleşirken bütçe politikalarına ve Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a tepki gösteren Fransızlar, 10 Eylül'de sokağa inmişti.