Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı Sun Weidong, Başbakan Takaichi’nin Tayvan hakkında “küstah ve kışkırtıcı” ifadeler kullandığını, hatta Tayvan Boğazı’na olası bir silahlı müdahaleye işaret eden sözler sarf ettiğini belirtti. Bu açıklamaların son derece vahim nitelikte olduğunu vurgulayan Sun, Çin’in yaptığı uyarı ve diplomatik girişimlere rağmen Japonya’nın tutumunda ısrar etmesini kabul edilemez bulduklarını söyledi.
Sun Weidong, Takaichi’nin sözlerinin Çin’in içişlerine açık bir müdahale anlamına geldiğini, uluslararası hukukun ve uluslararası ilişkilerin temel normlarının ihlal edildiğini ifade etti. Ayrıca tek Çin ilkesinin ve Çin-Japonya arasında imzalanmış dört siyasi belgenin ruhunun çiğnendiğini, bunun da iki ülke ilişkilerinin siyasi temelini zedelediğini dile getirdi. Açıklamaların Çin halkının duygularını derinden yaraladığını belirten Sun, “1,4 milyar Çin halkı bu tür provokatif ifadeleri asla kabul etmeyecektir” dedi.
Tayvan meselesinin Çin’in “temel çıkarlarının merkezinde” bulunduğunu vurgulayan Sun, Tayvan’ın Çin topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu hatırlattı. Tayvan ile ilgili konuların tamamen Çin’in iç meselesi olduğunu söyleyen Sun, ulusal yeniden birleşmenin nasıl sağlanacağına yalnızca Çin halkının karar vereceğini ve dış müdahaleye izin vermeyeceklerini ifade etti.
Bu yılın, Çin Halkının Japon Saldırganlığına Karşı Direniş Savaşı ve Dünya Anti-Faşist Savaşı’nın zaferinin 80. yıldönümü olduğunu anımsatan Sun, aynı zamanda Tayvan’ın yeniden Çin’e dönüşünün de 80. yılı olduğunu belirtti. Sun, “Seksen yıl önce Çin halkı Japon saldırganlarını yenmek için 14 yıl süren zorlu bir mücadele verdi. Seksen yıl sonra da ulusal yeniden birleşme sürecine müdahale etmeye kalkışan herkes Çin’den kararlı ve güçlü bir karşılık görecektir” dedi.
Çin tarafı, Japonya’yı “tarihi sorumluluklarını yeniden gözden geçirmeye, hatalı açıklamaları derhal geri çekmeye ve yanlış yolda ilerlemeyi bırakmaya” çağırdı. Sun, aksi halde doğacak sonuçların sorumluluğunun tamamen Japonya’ya ait olacağını vurguladı.