Yunanistan’ın Santorini, Amorgos ve Anafi adaları çevresinde Ocak 2025’te meydana gelen ve sayıları 25 bini aşan sarsıntıların nedeni ortaya çıktı. Bilim insanları, yer kabuğunun derinliklerinde hareket eden dev bir magma kütlesinin, bölgede haftalar boyunca süren “deprem sürülerini” tetiklediğini belirledi.
Yapay zeka ve ‘sanal sensörlerle’ çözüm
Science dergisinde yayımlanan araştırmada, depremler adeta “yer altındaki ölçüm cihazları” gibi kullanıldı. Bilim insanları, her bir sarsıntının oluşturduğu stres ve hareket kalıplarını üç boyutlu haritaya aktararak, yapay zeka yardımıyla sismik faaliyetlerin kaynağını analiz etti.
Araştırma ekibi, magma akışının deniz tabanının yaklaşık 10 kilometre altında, 30 kilometre uzunluğundaki yatay bir kanaldan ilerlediğini tespit etti. Bu hacmin yaklaşık 200 bin olimpik yüzme havuzunu dolduracak büyüklükte olduğu hesaplandı.
Magma katmanları kırarak binlerce deprem oluşturdu
Uzmanlar, magma hareketinin yer kabuğundaki sert katmanları zorlayarak onları parçaladığını ve bunun binlerce küçük ve orta büyüklükte deprem yarattığını açıkladı. Araştırmacı Anthony Lomax, “Depremler, sanki yerin derinliklerindeki cihazlar bize veri gönderiyormuş gibi davranıyor. Kalıplar magmanın yatay hareketiyle birebir uyuşuyor” dedi.
Volkan patlaması riski var mı?
Sismik hareketliliğin şimdilik durduğu belirtiliyor. Dr. Stephen Hicks, magmanın yer kabuğunda 8 kilometre derinlikte kaldığını, yüzeye hızlı bir çıkışın şu an için beklenmediğini ifade etti. Ancak uzmanlara göre volkanlar yıllarca sürecek belirsiz dönemlere girebilir; İzlanda’daki son örnekler de bu durumu destekliyor.
Yapay zeka gelecekte uyarı sistemi olabilir
Araştırma ekibi, yapay zeka destekli bu sismik analiz yönteminin gelecekte volkanik faaliyetlerin daha iyi tahmin edilmesine katkı sağlayabileceğini vurguluyor. Dr. Hicks, “Bir deprem kümesini gözlemlediğimizde, bu veriler olası nedeni belirlemek için kullanılabilir. Zamanla bu bir erken uyarı aracına dönüşebilir” değerlendirmesini yaptı.
Bu bulgular, hem Santorini çevresindeki volkanik yapıların daha iyi anlaşılması hem de benzer bölgeler için daha gelişmiş tahmin modellerinin oluşturulması açısından kritik öneme sahip.