Kübra Karasu
5 Şubat 2025 tarihinde ABD Donald Trump, uluslararası toplumu şaşkına çeviren bir Gazze planı açıkladı. Trump, bölgedeki Filistinlilerin Gazze'den ayrılarak Mısır ve Ürdün gibi komşu ülkelere yerleşmelerini önerdi. Trump ayrıca, Gazze'nin kontrolünün ABD'ye devredilmesi gerektiğini ve Filistinlilerin başka bir çarelerinin olmadığını vurguladı. Bu açıklamaların ardından, bölgede çatışmaların artıp artmayacağı, Filistinlilerin nereye yerleşebileceği gibi sorular gündeme geldi.
İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Hazar Vural Jane konuyu CGTN Türk'e değerlendirdi.
"Gazzeliler, Gazze'de kalmalı"
Dr. Hazar Vural Jane, Trump'ın "Gazze Planı"nın, İsrail'in bölgedeki hedefleriyle paralel bir çizgide ilerlediğini söyledi:
"Donald Trump'ın açıklamalarının, İsrail'in hedefleri ve planlarıyla tutarlı olduğunu, yani Gazze'yi insansızlaştırarak ve sivillerden arındırarak İsrail'in gelecekte bu bölgeyi daha kolay ilhak etmesine zemin hazırlayan bir anlayış olduğunu düşünüyorum. Ancak burada 50 binin üzerinde can kaybı, çok sayıda yaralı ve büyük bir katliam söz konusu. Bu, bir takım projelerin ve planların konuşulabileceği bir toprak parçası değil. 2024 yılında Gazze'de yaşananlar, insanlığın sınavı dediğimiz kadar büyük acılardı ve bu söylemlerin normalleştirilmemesi gerekiyor. Gazeliler, Gazze'de kalmalı, Filistin ise Filistin'de kurulmalıdır. Bu durumu ayrı bir şekilde dile getirmek, bölgedeki çatışmaları daha da artırmaktan başka bir sonuca yol açmaz. Çünkü Filistinliler, o toprakta kalmak için direndiler."
"İnsanlığın ikinci savaşı burada başlıyor"
İsrail'in normalleşmeye karşı olduğunu vurgulayan Jane, İsrail ordusunun yaklaşık 20 gün süren bir dinlenmenin ardından, soykırıma devam etmeye tamamen hazır olduğunu ifade etti:
"İsrail, nihayetinde ateşkes imzalanmış olsa da, geçici bir ateşkesin ardından normalleşme istemiyor. İsrail, Gazze'deki halkın evlerine dönmesini istemiyor. Filistin devletinin, Filistin'de egemen ve bağımsız bir devlet olarak var olmasını kabul etmiyor. Bu kadar soykırımın gerekçesi de işte bu. İsrail, şu anda birkaç esir aldı, ordu yaklaşık 20 gün kadar dinlendi ve şimdi Gazze'de soykırıma devam etmeye hazır olduğunu ve bunu yapacak güçte olduğunu beyan ediyor. İşte insanlığın ikinci savaşı burada başlıyor tekrardan. Çünkü Gazze'de ateşkes imzalandığında kutlamalar yapıldı, ancak aslında kutlanacak bir şey yoktu. Büyük bir soykırım, büyük can kayıpları yaşanmıştı ama bir umut vardı. Direnen bir toplum, İsrail gibi bir tırnak içinde vahşi aktör karşısında en azından kendilerince bir başarı anlamına geliyordu. Dolayısıyla şu anda bu şiddetin devam etmesi beklenen, ancak çok talihsiz bir durum."
