İsrail’in önemli gazetelerinden Jerusalem Post’taki Giora Eiland imzalı analizde, Türkiye, İsrail için “sekizinci cephe” ilan edildi (Jerusalem Post, The eighth, most dangerous front: How Turkey went from ally to strategic threat - opinion, December 22, 2025).
Eiland’a göre “İsrail yönetimi 7 Ekim 2023’ten beri yedi farklı cephenin tehdit oluşturduğunu düşünüyor ama Türkiye, diğerlerinden çok tehlikeli bir sekizinci cepheye dönüşüyor.”
Eiland yedi cepheyi saymamış ama İsrail yönetiminin eski açıklamalarından bunları başta İran olmak üzere elbette tahmin edebiliriz.
ABD’nin yedi cephesi
İsrail basınındaki “sekizinci cephe” analizi, bana ABD’nin “yedi cephe” hedefini anımsattı.
Emekli olduktan sonra adı ABD başkanlığı için de geçen NATO Komutanı Org. Wesley Clark, 2003 tarihli ünlü Modern Savaşları Kazanmak kitabında o yedi cepheyi anlatır: “Kasım 2001’de Pentagon’a geri dönerken, kıdemli askeri kurmay subaylarımızdan biri benimle sohbet etmek için zaman buldu. Evet, Irak’a karşı gitme planımız hâlâ geçerliydi, dedi. Ama daha fazlası da vardı. Bu, beş yıllık bir harekat planının parçası, ardından Suriye, Lübnan, Libya, Somali, Sudan ve İran.”
ABD’nin cepheleri ile İsrail’in cepheleri arasında bir bağ olmadığını söyleyemeyiz. Birincisi İsrail ABD’nin Ortadoğu’daki ileri karakoludur, ikincisi de ABD Ortadoğu’da İsrail hegemonyasında bir düzen kurmaya çalışmaktadır.
Kaldı ki ABD’nin Irak ve Suriye hamleleri başta tüm bu adı geçen ülkelerle ilgili politikaları, Ankara’nın olmasa bile Türkiye’nin uluslararası çıkarlarına aykırıydı zaten.
İsrail 34 yıl sonra neden Somaliland’ı tanıdı?
Wesley Clark’ın işaret ettiği yedi cepheden biri olan Somali, bugünlerde İsrail açısından yeniden önem kazandı. İsrail, Somali’den ayrılan Somaliland’ı tanıyan ilk ülke oldu.
Türkiye’den İran’a, Mısır’dan Suudi Arabistan’a bölgenin tüm ülkeleri İsrail’in bu tanıma kararına tepki gösterdi.
Somaliland, bir “İslam devleti” olarak aslında 1991’de ayrılığını ilan etmişti ama aradan geçen 34 yılda hiçbir ülke tanımadı.
Peki şimdi ne oldu da İsrail 34 yıl sonra Somaliland’ı tanıma ihtiyacı duydu? Ya aynı şekilde 34 yıldır Somaliland’ı tanımayan ABD? ABD Başkanı Trump, İsrail’in tanıma kararının ardından yaptığı açıklamada “Somaliland’ı tanıma konusunu çalışıyoruz” dedi.
İsrail’in üç hat üzerinden güvenliği
“İsrail neden 34 yıl sonra tanıdı” sorusunun yanıtı, ABD’nin İsrail hegemonyasında Ortadoğu düzeni kurma çabasıyla doğrudan ilgili. ABD, birincisi Hazar’dan Akdeniz’e inen hat üzerinde, ikincisi Akdeniz, Kızıldeniz, Aden Denizi hattı üzerinde ve üçüncüsü de Arap/Fars Körfezi, Umman Denizi/Körfezi, Hint Okyanusu hattı üzerinde İsrail merkezli bir strateji belirlemiş durumda.
ABD, Kafkasya’daki Trump Koridoru’ndan Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Koridoru’na kadar bölgedeki tüm projeleri İsrail merkezli ve İsrail’in güvenliğini esas alacak şekilde dizayn etmeye çalışıyor.
İşte İsrail’in Somaliland’ı tanıması ve ABD’nin de “tanıma üzerinde çalışması” bu temel stratejik hedefin gereğidir ve altında da şu beş alt hedefi var:
1) ABD’nin Gazze planı da İsrail’in tüm planlamaları da Gazze’yi Filistinlisizleştirme amaçlıdır. ABD ve İsrail bu amaçla bir kaç ülkeyle Filistinlileri almaları için görüşmeler yapmıştı. “Müslüman” Somaliland, tanınma ve ABD-İsrail’in vereceği meşruiyet karşılığında 1 milyon Filistinliyi almayı kabul etti.
İsrail’in Doğu Afrika’da askeri üs planı
2) Afrika boynuzundaki Somaliland, Babül Mendeb Boğazı ile Aden Denizi/Körfezi açısından stratejik konumda. İsrail burada askeri üs/ler kurmak istiyor. İsrail ve elbette ABD, bu üsler üzerinden şu amaçlara uzanmak istiyor:
a) İsrail için Somaliland üsleri, karşı kıyıdaki Yemen’i baskı altında tutmak için Husilere saldırı merkezi kurmak anlamına geliyor.
b) İsrail, ticaretinin önemli bir bölümünü oluşturan Asya ve Doğu Afrika’yla ticaretini, bu hattı kontrol ederek güvenceye almaya çalışıyor.
c) İsrail, Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı’na uzanan bu hat üzerinden, Mısır’ı da baskı altında tutmak istiyor.
d) Kızıldeniz-Babül Mendeb Boğazı-Aden Denizi/Körfezi küresel ticaretin bir numarası Çin açısından da önemli. Çin’le mücadele eden ABD açısından, ileri karakolu İsrail’in bu hattı tutması, elbette çok önemli bir koz anlamına geliyor. ABD zaten Somalind’ın komşusu Cibuti’de bir Çin üssü bulunmasını, kendisi için tehdit görüyor.
Somaliland ve Abraham Anlaşmaları
3) Somaliland, ikinci halkada Hürmüz Boğazı’na, Arap/Fars Körfezi’ne, Umman Denizine ve Hint Okyanusu’na varan denetim noktası demek İsrail ve ABD için. Bu, Körfez ülkelerinden çıkan petrol gemilerinin kontrolü demek. Bu, İsrail’in İran’a güneyden saldırı için de hava rotası sağlaması demek.
4) İsrail, Müslüman Somaliland’ı tanıyarak, aynı zamanda Abraham Anlaşmaları stratejisini uygulamayı, Arap Birliğini zaafa uğratmayı amaçlıyor. Kaldı ki Yemen’den sonra Somaliland konusu, daha şimdiden Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirliklerini karşı karşıya getirmiş görünüyor.
İsrail’in Doğu Afrika’da Türkiye rahatsızlığı
5) Ankara, İsrail’in Somaliland’ı tanımasını, doğrudan kendisine yönelik bir hamle olarak okuyor. Zira Türkiye’nin Somali’de askeri üssü var ve Türk subayları Somali ordusuna eğitim veriyor.
Elbette İsrail’in yukarıda aktardığımız dört hedefine, beşinci olarak da “Türkiye’nin Doğu Afrika’daki etkisinin sınırlanması” amacını ekleyebiliriz.
Görüldüğü üzere ABD ve ileri karakolu İsrail, Hazar, Güney Kafkasya, Suriye, Doğu Akdeniz, Süveyş, Kızıldeniz, Doğu Afrika, Hint Okyanusu, Arap-Fars Körfezi şeklinde dairesel bir çevreleme/kuşatma hattı inşa ediyor. ABD bu dairenin içinde ve çevresinde, İsrail hegemonyasında bir Ortadoğu düzeni kurmaya çalışıyor. İsrail’in Somaliland’ı tanıması, bu düzenin gereğidir.
Mehmet Ali Güller
CGTN Türk
30 Aralık 2025