Putin: Avrupa ile savaşa hazırız!

Ülkesinin bir çakıl taşını dahi vermeyip bunu tartışmaya açmayan Trump, Ukrayna'yı sanki kendisine miras kalmış gibi Rusya'ya peşkeş çekmeye çalışıyor.

Putin bile her defasında Trump'ın bu hamlesini önce kabul ederek sonra da reddederek aslında bir nevi Ukrayna'ya ABD'nin gerçek yüzünü göstermeye çalışsa da Ukrayna yönetimi bir türlü bunu anlamıyor. Her defasında Trump, Rusya'ya karlı bir anlaşma sunmasına rağmen Ruslar anlaşmaya varmaktan hep kaçındılar çünkü barış kalıcı ve adil olmadığı sürece bölgede yeni çatışmaların kapısını açacağı kesin olarak görülüyor.

Putin ne istiyor?

Putin bir sonuç istiyor! Bu sonucu cephedeki şartlar ve durum belirlemeli. ABD’nin ya da başka güçlerin belirlediği bir barış ve buna bağlı bir sonuç istemiyor. Askerin süngüleriyle Ukrayna’da Rusya’nın güvenlik kuşağını çizmek istiyor. Bu nedenle gelen her barış planını kabul ediyor önce inceliyor sonra reddediyor. Trump’ın bugüne kadar öne sürmüş olduğu planların hepsi tek taraflı dayatmacı planlardı. Daha çok Trump’ın savaşı bitirme hırsına, yarışına hizmet eden girişimlerdi.

Putin, açıkçası Trump’ın yüksek egosuna hizmet etmek istemiyor. Putin savaşı Ukrayna ve özellikle Avrupa Birliği ile müzakere etmek istiyor. Şu bir gerçek, Rusya yüzyıllardan beri kendisini bir Avrupa devleti olarak görmektedir. Avrupa’nın bir parçası olduğunu her zaman dile getirmektedir; hatta Soğuk Savaş döneminde Avrupa evimiz kavramını dahi Rusya (Sovyetler Birliği) ortaya atmıştır. Bu nedenle Avrupa’dan dışlanmış bir Rusya’yı Putin istemiyor. Burada güçlü bir şekilde Avrupa’nın bir parçası olmak isteyen bir Rusya var. Lakin Putin, Avrupa’da edilgen değil etken ve oyun kurucu bir Rusya olmasını istiyor.

ABD’nin öne sürdüğü 28 maddelik anlaşma (şu an 19 madde oldu) tasarısı konusunda henüz uzlaşma yok Steve Witkoff ve Jared Kushner geçtiğimiz gün Putin ile görüştü fakat şu ana kadar anlaşma ile ilgili bir gelişme yaşanmadı. Avrupa’yı ve Ukrayna’yı ikna etmeyen bir anlaşmaya Rusya’nın yanaşmayacağı açık. Rusya, açıkçası kendisine bir düşman yaratmak istemiyor. Tarafların tamamının ikna olduğu ve benimsediği bir anlaşma Rusya’yı tatmin edecektir.

Putin Avrupa’ya meydan okudu

Son bir yıldan beri Avrupa Rusya’yla olası bir savaşa hazırlanıyor. Muazzam bir bütçeyle Avrupa’nın yeniden silahlandırılması süreci başlatılmış, yeni bir güvenlik mimarisi inşasına yönelinmiştir. Avrupa son bir yıldan beri Ukrayna barışından çok Avrupa’ya yönelik olası Rus tehdidinin nasıl ortadan kaldırılacağını, önleneceği veya caydırıcı olacağı konusunda kafa yoruyor. Gerek Ukrayna savaşı sırasında gerekse savaş sonrası Avrupa, Rusya’yla bir şekilde jeopolitik bir çatışmanın içine sürükleneceğine inanıyor.

Avrupa, Rusya ile olası savaşta ön cephe hattına eski Sovyet ülkelerini göndermeyi planlıyor. Zira bu ülkeler hem Avrupa Birliği hem de NATO nezdinde Rusya ile savaşmaya oldukça heveslilerdi. Polonya, NATO’nun Rusya ile savaşması halinde cephenin en ön hattında yer alacağını dahi açıklamıştı. Avrupa'nın cephe hattında kullanacağı diğer bir ülke de Türkiye olacak. Özellikle Fransa, Türkiye’nin Ukrayna cephesinde mutlaka olması gerektiği konusunda ısrarını sürdürüyor. Avrupa dün Ukrayna’yı aynı tuzağa düşürüp Rusya’nın önüne attığı gibi şimdi sırada Türkiye var. Böylece olası bir savaşta hem Türkiye’yi zayıflatacak hem de Türkiye-Rusya ilişkilerini de bozarak bir taşla iki kuş vurmuş olacak.

Düne kadar bunlar komplo teorisi gibi gözükse de Putin’in yaptığı açıklamayla artık ayağı yere basan planlar olarak ortaya çıktı. Putin, eğer Avrupa savaşmak istiyorsa biz hazırız mesajı verdi. Putin'in bu açıklaması bir anda Avrupa başkentlerine bomba gibi düştü. Daha önce fikir jimnastiği olarak ortaya çıkan görüşler artık muhatabı tarafından ciddiye alınmıştı. Putin'in bu hamlesi meselenin artık Ukrayna Rusya çatışmasının ötesine geçerek Rusya-Avrupa ilişkilerinin geleceğini sorgulayan; hatta tarihsel bir hesaplaşmanın gün yüzüne çıkmış durumunu ifade ediyordu.

NATO’dan açıklama gecikmedi: NATO, “Rusya'nın Avrupa'yı yenemeyeceğini ileri sürdü.” NATO sözcüsüne göre “Rusya'nın NATO'yu askeri olarak yenebilecek yeterli askeri gücü veya kabiliyeti bulunmuyor”.

Görüldüğü üzere bundan böyle artık Avrupa ile Rusya arasında büyük söz düellolarına şahit olacağız, karşılıklı meydan okumalara şahit olacağız. Tüm bu süreç içerisinde barış yönündeki girişimler daha da zayıflayacak, bu sefer ABD Ukrayna’daki savaş durumunu çözmek yerine Avrupa ile Rusya arasında artan gerginliği çözme adına mesai harcayacak.

Bu noktada, Türkiye oldukça dikkatli davranmalı! Avrupa’nın jeopolitik tuzağına düşmemeli! Eğer Avrupa Türkiye’yi yanında istiyorsa, samimiyse bir an önce Avrupa Birliği’ne üyeliğini gerçekleştirmeli. Bir taraftan Avrupa Birliği’nin kapısında Türkiye’yi bekleteceksiniz, ilerleme raporlarıyla Türkiye’yi yerden yere vuracaksınız, vize kolaylığı gibi bir takım kolaylaştırıcı mekanizmaları işletmeyeceksiniz ama Türkiye’den Avrupa için hayatını feda etmesini isteyeceksiniz. Bu adil değil. Bu tamamıyla Türkiye ve Rusya’yı Karadeniz’de karşı karşıya getirmeyi hedefleyen aslında Rusya ve Türkiye’yi bölgede zayıflatmak gibi ortak bir amacı olan bir plan.

Avrupa bugün Rusya düşmanı olduğu kadar Türkiye düşmanıdır da. Ukrayna'da Rusya’yı suçlayan eleştiren Avrupa Kıbrıs’ta da Türkiye’yi aynı şekilde suçlamakta ve eleştirmektedir. Sonuç olarak Avrupa’nın Rusya’ya ve Türkiye’ye bakışı aynıdır: Avrupa için Türkiye de Rusya kadar ötekidir!