NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Brüksel’de düzenlenen Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, Ukrayna’ya desteğin kararlılıkla sürdürüleceğini ve Rusya’nın “bekleyerek üstünlük sağlama” stratejisinin başarısız olacağını söyledi. “Putin bizden daha uzun dayanabileceğini düşünüyor, ancak hiçbir yere gitmiyoruz” diyen Rutte, ittifakın hem askeri yardımı artıracağını hem de Rusya’ya yönelik baskıyı genişleteceğini belirtti.
“Gerçek ve kalıcı tehlikelerle karşı karşıyayız”
Rutte, Rusya’nın kış aylarıyla birlikte Ukrayna’nın altyapısını daha yoğun hedef aldığını, aynı zamanda NATO hava sahasını ihlal ettiğini, siber saldırılar düzenlediğini ve deniz altı altyapısına yönelik istihbarat faaliyetlerini artırdığını söyledi. Bu nedenle ittifakın “sarsılmaz bir teyakkuz halinde” olması gerektiğini vurguladı.
NATO’nun savunma hedefi: GSYH’nin yüzde 5’i
Toplantının odak noktalarından biri savunma bütçeleri oldu. Rutte, Lahey Zirvesi’nde kabul edilen ve savunmaya GSYH’nin yüzde 5’inin ayrılmasını öngören hedef için müttefiklerin güvenilir bir yol haritası oluşturduğunu açıkladı. Bu yatırımın özellikle hava savunması gibi kritik yeteneklerin geliştirilmesi açısından zorunlu olduğuna dikkat çeken Rutte, “Rusya’nın hızla artan savunma harcamaları karşısında Avrupa’nın karşılık vermesi gerekiyor” dedi.
Zorunlu askerlikle ilgili soruya yanıt veren Rutte, Avrupa’daki ülkelerin farklı modeller denediğini, Almanya’nın gönüllülük esaslı bir sistem üzerinde çalıştığını, bazı ülkelerin ise zorunlu askerliği geri getirmeyi değerlendirdiğini belirtti.
Ukrayna’ya yeni taahhütler
Genel Sekreter, Kanada, Almanya, Hollanda, Norveç ve Polonya’nın toplantıda Ukrayna’ya ek destek sözü verdiğini duyurdu. NATO’nun “Ukrayna’nın Öncelikli İhtiyaçlar Listesi” (PURL) kapsamında sağlanan askeri yardımın 4 milyar doları aştığını ve yıl sonunda 5 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini söyledi. Avustralya ve Yeni Zelanda’nın da programa katkı vereceğini açıkladı.
Barış müzakerelerinde ABD vurgusu
Ukrayna’daki savaşın diplomatik çözümüne değinen Rutte, ABD Başkanı Donald Trump’ın “adil ve kalıcı barış” için yürüttüğü çabaları memnuniyetle karşıladığını söyledi. “Bu süreçte ABD’nin liderliği hayati önemde” diyen Rutte, NATO’nun barış görüşmelerinde rol üstlenmesinin ancak ittifakla ilgili konular gündeme geldiğinde mümkün olacağını ifade etti.
Rutte, Washington’un Moskova ve Kiev’le temaslarının kritik olduğuna dikkat çekerek, “Dünyanın en güçlü devletlerinden biri olarak ABD’nin süreçte öncülük etmesi gerekiyor” dedi.
Çin’in artan askeri gücü
Genel Sekreter ayrıca Çin’in Rusya’ya verdiği desteğin kaygı verici olduğunu, Pekin’in kendi askeri kapasitesini de hızla artırdığını söyledi. Çin’in on yılın sonunda bin nükleer savaş başlığına sahip olacağına ve hâlihazırda ABD’den daha fazla donanma gemisine sahip olduğuna işaret eden Rutte, “Bu tablo, Avrupa’nın savunma kapasitesini güçlendirmek için neden acele etmesi gerektiğini açıkça gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
NATO’nun “savunma ittifakı” olmaya devam edeceğini vurgulayan Rutte, ittifakın 1 milyar insanın güvenliği için “gereken her adımı atmaya hazır olduğunu” sözlerine ekledi.