Londra'da bugün başlayan ve iki gün sürecek olan “Gazze Mahkemesi”, İngiltere'nin İsrail'e verdiği siyasi, askeri ve ekonomik desteğin, Gazze'de yaşanan insan hakları ihlalleri ve soykırım iddialarındaki sorumluluğunu tartışmaya açıyor. Mahkeme, eski İşçi Partisi lideri ve bağımsız milletvekili Jeremy Corbyn başkanlığında toplandı.
Sivil inisiyatifle kurulan sembol mahkeme
Tamamen sivil toplum inisiyatifiyle organize edilen bu sembolik mahkeme, uluslararası hukuk uzmanları, akademisyenler, insan hakları savunucuları ve tanıkların katılımıyla yürütülüyor. Amaç, İngiltere'nin özellikle son dönemde İsrail'e verdiği silah ihracatı, diplomatik destek ve medya tutumunun, Gazze’deki sivillere yönelik ihlallerdeki sorumluluğunu belgelemek ve kamuoyunu bilinçlendirmek.
“Suç ortaklığı görmezden gelinemez”
Mahkeme açılışında konuşan Jeremy Corbyn, “Gazze’de yaşanan trajedi, sadece İsrail’in eylemleriyle sınırlı değil. İngiltere’nin sağladığı siyasi koruma ve askeri yardım da bu suçlara ortaklık anlamına gelir. Bu mahkeme, sessiz kalmanın da bir eylem olduğunu hatırlatmak içindir.” ifadelerini kullandı.
Gündemde ne var?
Mahkemenin gündeminde İngiltere’nin İsrail’e yönelik silah ihracat lisansları, İngiliz hükümetinin uluslararası hukuk çerçevesindeki yükümlülükleri, İngiltere medyasının ve kamuoyunun bilgiye erişim hakkı, Gazze’den tanıkların sunduğu video kayıtları ve beyanlar, bağımsız uzman görüşleriyle hazırlanan ön raporlar var.
Karar bağlayıcı değil, ama ses getirmesi bekleniyor
“Gazze Mahkemesi” herhangi bir hukuki bağlayıcılığa sahip olmasa da, ortaya konacak belgeler ve tanıklıklar, uluslararası kamuoyunda farkındalık yaratmayı hedefliyor. Mahkeme sonunda yayınlanacak raporun, insan hakları örgütleri ve milletvekilleri aracılığıyla İngiltere Parlamentosu’na sunulması bekleniyor.
İsrail’in Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de sürdürdüğü askeri operasyonlar sonucunda on binlerce sivilin hayatını kaybettiği, altyapının çöktüğü ve BM'nin “eşi benzeri görülmemiş bir insani felaket” olarak tanımladığı bir kriz yaşanıyor. İngiltere ise bu süreçte İsrail’e verdiği koşulsuz destek nedeniyle yoğun eleştirilere maruz kaldı.