Dünya

İsrail caddelerini süsleyen fotoğraf ne anlatıyor?

Rivayet odur ki Tanrı ile ilk anlaşmayı yapan da Abraham’dır. Ve bu anlaşmanın sonunda Kenan İli diye bilinen o topraklar Tanrı tarafından Yahudilere verilmiştir. Evet bugün Kenan ilinin büyük bir bölümü Abraham anlaşmaları ile İsrail’in olmak üzere.

Ulaş Can-CGTN Türk GYY

Geçtiğimiz gün İsrail caddelerini süsleyen yukarıdaki fotoğraf, Orta Doğu’da yeni bir aşamaya geldiğimizin fotoğrafı olsa gerek. Fotoğrafta Trump merkezde, etrafında başta Netanyahu olmak üzere 11 Orta Doğu ülkesinin lideri var. Bu arada fotoğraf inanılmaz bir biçimde Leonardo da Vinci’nin “Son Akşam Yemeği” tablosuna benziyor. Tesadüf bu ya o resimde de Trump’un durduğu merkezde İsa, solunda Magdalalı Meryem ve 12 havarinin 11’i bulunuyor. Bir zamanlar bu tablodaki şifreleri çözerek kıyamet gününü tahmin etmeye çalışan “araştırmacılar” olduğunu duymuştum. Abartmayalım ama söz konusu Yahudi inancı ve siyaseti olduğunda, mitoloji, dini semboller, tarihler kendiliğinden beliriverir. Ben tarihlere daha takıntılıyım.

14 Mayıs tarihinin anlattıkları

Bunlardan biri 14 Mayıs. 14 Mayıs 1948 İsrail Devletinin kuruluş yıldönümü. 15 Mayıs 1948 tarihinde Filistin topraklarındaki İngiliz mandasının sona ermesinden saatler önce, David Ben Gurion’un, Siyonizm’in kurucusu olarak bilinen aslında Avusturyalı bir gazeteci-entelektüel olan Theodor Herzl’in fotoğrafının altında bağımsızlık bildirgesini okuyarak İsrail devletini kuruluşunu ilan etmişti. Herzl aslında Siyonizm kavramını ilk ortaya atan kişi olarak anılsa da aslında “Yahudi Devleti” kitabında kurulacak devlet için öngördüğü yer olarak bugünkü Filistin topraklarından bahsetmez. Aksine Yahudi Devleti için tasarlanan yerler başlarda Madagaskar veya Arjantin gibi ülkelerdir. Sonrasında Osmanlı’nın içinde bulunduğu durum, Kudüs miti (Kudüs’ün kutsal kitapta yer almasının buraya göçü kolaylaştıracağı düşüncesi) ve İngiliz emperyalizminin bölgedeki planları düşünüldüğünde en doğru yerin Filistin toprakları olduğu düşünülür.

Gelelim 14 Mayıs 2025’e. Bu tarih ileride Büyük İsrail devletinin kuruluş tarihi olarak anılabilir. Trump Orta Doğu turuna çıkmış ve ilk durağı Riyad olmuştu. Trump burada Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Suriye’nin geçici cumhurbaşkanı ve HTŞ lideri Golani ile görüştü. İş adamı Trump ile anlaşma yapmak kolaydı. Al gülüm ver gülüm. Yaptırımların kalkması karşılığı Abraham anlaşmaları. Gerçi Golani gibi köşeye sıkışmış biri ile anlaşmak zor değil. Zaten ideolojik olarak İsrail karşıtı biri olmadığını da biliyoruz. Ancak Trump istediğinden fazlasını almıştı. Bir önceki döneminde Golan tepelerini İsrail toprağı saydığını söyleyen Trump, şimdi adının o tepelerden geldiği ileri sürülen yeni Suriye cumhurbaşkanından Golan tepelerinini de aldı. Bunu ben söylemiyorum HTŞ’nin Dış İşleri Bakanlığı söylüyor. Geçtiğimiz günlerde Dera bölgesinden Golan tepelerine atılan roketlerin ardından şu açıklamayı yapmışlardı. Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı medya ofisi, şu ana kadar İsrail topraklarını hedef alan bombardıman haberlerine ilişkin doğru bir bilgiye ulaşılamadığını belirterek, bazı tarafların kendi çıkarları doğrultusunda bölgeyi istikrarsızlaştırmaya çalıştığına dikkat çeker.’’

Büyük Orta Doğu Projesi sona yaklaştı

İşte yukarıdaki fotoğrafın anlattığı, kimilerinin Büyük Orta Doğu Projesi diye adlandırdığı kimlerinin Büyük İsrail projesi dediği projenin sonuna geldiğimiz. Bu projeyi tamamlayacak anlaşmada tarihe Abraham anlaşması olarak geçecek. İsrail ve ABD’nin bu projeyi Abraham anlaşması ile sonlandırması da tesadüf değil yine mitolojik bir tercih.

Rivayet odur ki Tanrı ile ilk anlaşmayı yapan da Abraham’dır. Ve bu anlaşmanın sonunda Kenan İli diye bilinen o topraklar Tanrı tarafından Yahudilere verilmiştir. Evet bugün Kenan ilinin büyük bir bölümü Abraham anlaşmaları ile İsrail’in olmak üzere. Bu projenin önündeki en büyük engel olan Suriye ortadan kaldırıldı. Başka bir engel olan İran’ın ise kolu kanadı kırıldı. Kenan iline eklenecek toprakların başında Lübnan’ın güneyi geliyor. Lider kadrolarını kaybeden Hizbullah İsrail’e ne kadar direnecek göreceğiz. Hatırlayacağınız gibi İsrail önce Güney Lübnan ile işe başlamıştı. Ancak Suriye ve İran’dan destek alan Hizbullah’ı yenememiş, Litani ırmağı kenarında kalmıştı. Şimdi Suriye yok, İran ise her zamankinden daha zayıf. İsrail yarım kalan işini bitirmek için Güney Lübnan’a saldıracak ve Hizbullah’ı yok edene kadar durmayacaktır. Kenan ilini tamamlayacak bir başka alan ise Suriye’nin Güneyinde Dürzilerin yoğun yaşadığı bölgeler. Buralarda da yakın zamanda karışıklıklar yaşarsak şaşırmayız.

ABD ve İsrail'den "İki devletli çözüm" aldatmacası

Şimdi ABD ve İsrail bu puzzledaki son parçayı yerine koymak için harekete geçti. Batı Şeria’yı kapsayan “iki devletli çözüm” yalanı. Uluslararası kamuoyunun sıklıkla söylediği “İki Devletli Çözüm” modelini manipüle etmeyi amaçlayan bu plan oldukça sinsi. Bu plan kapsamında İsrail, Batı Şeria’da işgal ettiği bölgelerden çekilecek ancak askeri varlığı kalacak. Böylece aslında bir devlet olmaktan uzak, ordusu olmayan ama pasaportu olan bir Filistin devletini kabul ettirmeye çalışacaktır. İsrail ve ABD’nin bu “cömert” tekliflerinin karşılığında, Gazze’de iki hafta içinde ateşkes sağlanmasını, ardından Gazze’nin yönetiminin Mısır, BAE ve diğer bazı Arap ülkelerine devredilmesini, Hamas liderlerinin sürgüne gönderilmesini ve Gazze’de yaşayan Filistinlilerin “gönüllü göç” adı altında dünyaya dağıtılmasını öngörüyor.

Ancak son sözü Filistinliler söyleyecek.