Dünya

Suriye’de camiye bombalı saldırı: Çok sayıda ölü ve yaralı var

Suriye’nin Humus kentindeki Vadi Ez-Zeheb Mahallesi’nde bulunan İmam Ali Camii’nde cuma namazı sırasında meydana gelen patlamada, ilk belirlemelere göre 8 kişi hayatını kaybetti, 18 kişi yaralandı. Suriye’de görev yapan yerel gazeteci İbrahim Wahdi, olay yerinden patlamaya ilişkin değerlendirmelerini CGTN Türk ile paylaştı...

Humus’un Vadi Ez-Zeheb Mahallesi’nde bulunan İmam Ali Camii’nde terör saldırısı düzenlendi. İlk bilgilere göre, cuma namazı sırasında gerçekleştirilen saldırıda Suriye resmi Devlet Ajansı SANA'ya göre 8 kişi hayatını kaybetti, 18 kişi yaralandı.

Sağlık Bakanlığı'ndan ilk açıklama

Suriye Geçiş Hükümeti'nin Sağlık Bakanlığı'na bağlı Sevk, Ambulans ve Acil Durumlar Müdürlüğü Müdürü Dr. Necib En-Nassan, devlet haber ajansı SANA’ya yaptığı açıklamada, açıklanan ölü ve yaralı sayısının ilk tespitlere dayandığını ve bilançonun ilerleyen saatlerde değişebileceğini belirtti.

Patlamanın ardından İmam Ali Camii’nde ortaya çıkan yıkıcı görüntüler, saldırının boyutunu gözler önüne serdi...

Patlamanın yaşandığı bölgeden gelen görüntüler…

“Önümüzdeki günlerde çok daha yıkıcı sürprizler olacak.”

Suriye’de görev yapan yerel Gazeteci İbrahim Wahdi, olay yerinden CGTN Türk’e yaptığı değerlendirmelerde şunları söyledi:

26 Aralık’ta, Suriye’nin orta kesimindeki Humus kentinde bulunan Vadi ed-Dahab Mahallesi’ndeki İmam Ali bin Ebu Talib Camii terör saldırısının hedefi oldu. Yerel kaynaklara göre, cuma namazı sırasında cami içinde el yapımı bir patlayıcı infilak etti. İlk belirlemelere göre saldırıda 6 kişi hayatını kaybetti, en az 21 kişi yaralandı.

Saldırının zamanlaması ve hedef seçimi dikkat çekici bulunuyor. Cuma namazlarının kalabalık cemaatler toplaması nedeniyle, saldırının özellikle yüksek can kaybı hedeflenerek planlandığı değerlendiriliyor. Yetkililer, cami içindeki yoğunluk ve patlama anındaki yakın temas nedeniyle can kaybı sayısının artabileceğini belirtiyor.

Vadi ed-Dahab, ağırlıklı olarak Alevi nüfusun yaşadığı bir mahalle olarak biliniyor. Bölge, 8 Aralık 2024’te Esad yönetiminin devrilmesinin ardından, Şam’daki yeni otoritelerle artan gerilimlerin yaşandığı alanlardan biri konumunda. Son haftalarda, Alevi toplumuna yönelik sistematik olarak hedef alındıkları algısının güçlenmesi, hem erkekleri hem de kadınları etkileyen çeşitli saldırı ve olaylarla birlikte bölgede tansiyonu daha da yükseltti.

Bu gelişmelerin öncesinde, “Saraya Ensar el-Sünne” adlı grupla bağlantılı bir Telegram kanalı, 16 Aralık’ta şu mesajı paylaşmıştı: “Önümüzdeki günlerde çok daha yıkıcı sürprizler olacak.”

İmam Ali Camii’ndeki patlamadan bir saatten kısa süre sonra, aynı mesajın söz konusu kanal tarafından yeniden dolaşıma sokulması, gözlemcilerin ve analistlerin dikkatini çekti.

Ensar el-Sünne, sert ideolojisi ve Şam’daki mevcut otoriteleri tekfir etmesiyle biliniyor. İdeolojik açıdan, örgütün DEAŞ’a (IŞİD) diğer cihatçı yapılardan daha yakın olduğu değerlendiriliyor.

Saldırı, aynı zamanda Suriye güvenlik güçlerinin Şam kırsalında DEAŞ hücrelerine yönelik son operasyonlarının ardından gerçekleşti. Söz konusu operasyonlarda DEAŞ’ın yerel “valisinin” ve bazı üst düzey isimlerinin etkisiz hale getirildiği, operasyonların Uluslararası Koalisyon ile koordinasyon içinde yürütüldüğü bildirildi. Bu durumun, DEAŞ ve destekçilerini misilleme saldırılarına yöneltmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Her ne kadar Saraya Ensar el-Sünne saldırının sorumluluğunu resmen üstlenmemiş olsa da, Telegram üzerinden yapılan paylaşımların zamanlaması, grubun saldırıya doğrudan dahil olduğu ya da en azından saldırıyı desteklediği yönünde güçlü bir izlenim yaratıyor.

Mevcut değerlendirmelere göre, saldırının en muhtemel faili DEAŞ olarak görülüyor. Ensar el-Sünne’nin paylaşımlarının ise, DEAŞ’ın eylemlerine açık destek ve ideolojik yakınlığın ilanı niteliği taşıdığı ifade ediliyor. Bu durum, iki grup arasında örgütsel bir bağ olmasa da, belirli düzeyde eşgüdüm veya örtük iş birliği olabileceğine işaret ediyor.

Tüm bu gelişmeler, Suriye’nin yeni ve daha tehlikeli bir döneme girmekte olabileceğini gösteriyor. Şam yönetiminin, önümüzdeki süreçte çok daha karmaşık ve sert bir güvenlik tehdidiyle karşı karşıya kalacağı, bu durumun da ülkenin terörle mücadele kapasitesini ciddi şekilde sınayacağı öngörülüyor.

Özellikle terör örgütlerinin azınlık topluluklarını bilinçli şekilde hedef aldığı, mevcut toplumsal gerilimleri derinleştirerek bu grupları devletle açık bir çatışmaya sürüklemeyi amaçladığı değerlendiriliyor. Uzmanlara göre bu strateji, son derece ciddi ve acil bir tehdit oluşturuyor ve yetkililerin gecikmeksizin ve en üst düzeyde ele alması gereken bir güvenlik sorunu olarak öne çıkıyor.

İbrahim Wahdi’nin aktardığına göre, “Saraya Ensar el-Sünne”ye ait Telegram hesabından paylaşılan ve ekrana yansıyan mesajda, “Önümüzdeki günlerde çok daha yıkıcı sürprizler olacak” ifadeleri yer alıyor.