Dünya

Gazze’de ateşkes kırılgan: Cenazeler ve iddialar arasında tansiyon yükseliyor

Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail'in teslim ettiği Filistinli cenazelerinde açıkça işkence ve infaz izlerine rastlandığını duyurdu. Sağlık Bakanlığı'nın açıklaması, İsrail’in savaş suçu iddialarını güçlendiren yeni bir gelişme olarak kayıtlara geçerken, taraflar arasındaki geçici ateşkes, İsrail’in yükümlülüklerini yerine getirmemesi, Refah Sınır Kapısı’nı kapalı tutması ve cenaze teslimatlarındaki ihlallerle birlikte her geçen gün daha kırılgan hale geliyor.

Haber Merkezi

Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail’in çatışmalar sırasında öldürülen 30 Filistinlinin cenazesini daha teslim ettiğini, teslim alınan toplam cenaze sayısının pazartesiden bu yana 120’ye ulaştığını açıkladı. Bakanlık, bazı cenazelerde açıkça işkence ve infaz izlerinin bulunduğunu duyurdu.

Bakanlık yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, teslim edilen cesetlerin çoğunda ellerin arkadan bağlı olduğu, gözlerin bantlandığı, bedenlerde darp izlerinin bulunduğu belirtildi. Açıklamada, bu bulguların “uluslararası hukukun ağır ihlalleri” anlamına geldiği vurgulandı.

“Bazı cenazelerde, infaz edilmiş olabileceklerine dair çok net izler görüldü,” diyen Bakanlık sözcüsü, bu durumu uluslararası insan hakları kurumlarına bildireceklerini ifade etti.

Cenaze Krizi ve İsrail’in Siyasi Baskısı

İsrail, savaş sırasında hayatını kaybeden 28 İsrailli rehinenin cenazesinin Hamas tarafından iade edilmesini istiyor. Ancak bu süreçte, İsrail’in gerçek dışı ve çelişkili taleplerle süreci yokuşa sürdüğü iddiaları dikkat çekiyor.

Hamas, şu ana kadar 10 cenazeyi teslim ettiğini, bunlardan birinin rehine olmadığının ise İsrail’e bildirildiğini açıkladı. Ancak İsrail, cenazelerin akıbetine dair bilgi vermek yerine meseleyi bir pazarlık aracı olarak kullanmayı sürdürüyor.

İsrail, Gazze ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’nın yeniden açılması için hazır olduğunu iddia etti. Ancak bu açıklama, İsrail'in ateşkesi ihlal ettiği yönündeki suçlamaları kendi sorumluluğundan saptırmak için Hamas’a yönelttiği suçlamalar eşliğinde geldi. İsrail, herhangi bir tarih vermezken, geçişlerin neden hâlâ sağlanamadığına dair somut bir gerekçe de sunmadı.

Bu belirsizlik, İsrail’in insani yardımların ve sivil geçişlerin önünü bilinçli olarak tıkadığı yönündeki eleştirileri daha da artırıyor.