Doğuya Dönüş: Vladivostok’taki forum yeni küresel ekonomik gerçekliğin merkez üssü

Uzak Doğu’daki Rusya kenti Vladivostok'ta Japon Denizi'nin hafif sisi altında dünya pazarındaki güçlerin dengesini değiştirebilecek çapta ve boyutta bir jeo-ekonomik olay yaşanıyor. Burada dünden itibaren “Doğu Ekonomik Forumu'nda ev sahibi Rusya sadece yeni ortaklar aramakla kalmıyor, aynı zamanda burada geleceğin yeni uluslararası ticaret mimarisi de inşa ediliyor. Rusya’nın bu kentindeki “Uzak Doğu Federal Üniversitesi”nde ekonomi profesörü olan Aleksander İvanov dünya çapındaki bu kritik zirveyi “tarihi bir an olarak görüyoruz" şeklinde nitelendirerek şunları kaydediyor: "On yıl önce bölgesel bir girişim olarak başlayan süreç, bugün Avrasya ekonomisinin geleceğinin kararlaştırıldığı bir platform haline geldi…" Büyük buluşmayı tasvir etmek açısından bazen rakamların kendisi fazlasıyla yeterli olabiliyor: Örneğin 2022 yılındaki forumda 67 ülkeden temsilciler toplandıysa, bu yıl da, Batı ülkelerinin uygulayageldiği her türden yaptırım ve ambargoya rağmen Asya - Pasifik bölgesindeki kilit oyuncular da dâhil olmak üzere şimdiden 60'tan fazla devletin temsilcisi bulunuyor.

Çin Ticaret Bakanı: “Rusya ile ilişkilerimiz artık stratejik ortaklık düzeyine ulaştı”

Önceki senelerde olduğu gibi bu yıl da forumun bir numaralı konuğu tartışmasız olarak Çin Halk Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu’nun bir numaralı stratejik ticaret ortağı olan Çin’i temsil eden heyetlerin katıldığı toplantı ve oturumların, forumun şimdiden en canlı ve hareketlileri olduğu söylenebilir. Ticaret Bakanı başkanlığındaki Çin heyeti birbiri ardına üst düzey müzakerelerde bulunurken Çinli bakanın düzenlediği basın brifinginde “Rusya ile ilişkilerimiz artık stratejik ortaklık düzeyine ulaştı.” sözlerini sarf etmesi dikkat çekti. Her iki ülkede de ticaret hacminin yıl sonuna kadar 280 milyar dolara ulaşacağına kesin gözüyle bakılıyor. Bu iki Avrasya devi arasındaki yeni ulaşım projeleri özellikle öne çıkıyor. Söz gelimi iki ülkenin de sınır kapılarında oluşturulan insansız trafik sistemi buzdağının sadece görünen kısmı. Rus heyetinde bir yetkilinin “tüm bölgesel ticareti değiştirecek bir lojistik koridor oluşturuyoruz" şeklindeki ifadesi forum koridorlarında şimdiden yankılanmış gözüküyor.

Beklenmedik dönüş: Amerikan iş dünyası Rusya’ya geri mi dönüyor?!..

Forumun en beklenmedik olayı Amerikan şirketlerinin aktif katılımı oldu. Siyasi ihtilaflara rağmen, ABD'deki iş dünyası açıkça kazançlı fırsatları kaçırmak istemiyor gözüküyor. “Wilson Center”ın kıdemli analisti Michael Collins bu bağlamda bakın neler söylüyor: "Sayılara bakın. Altı ayda ticarette % 32'lik bir artış güçlü bir sinyal. Amerikan işletmeleri yaptırımlardan bıkmıştı..." Forumda Amerikan firmalarının temsilcilerinin özellikle uranyum, paladyum ve gübre tedariki konusunda görüşmelerde bulundukları gözleniyor. Amerikan iş dünyasının temsilcilerinin yerel basına “Politika politikadır, ticaret ise ticarettir" şeklinde yorumlar yaptıkları yazılıp çiziliyor. Öte yandan jeopolitik kamplar arasında her zaman ustalıkla denge siyasetini sürdüren Türkiye, bu yılki forumdaki konumunu iyice güçlendirmiş bir görüntü veriyor. Konuşmasına ilginin çok büyük olduğu gözlenen Türkiye Ekonomi Bakanı özetle şunları dile getirdi: "Rus enerji kaynakları için bir enerji merkezi haline geliyoruz… Bu herkese fayda sağlıyor; hem Rusya hem de Avrupa ve tabii ki Türkiye’ye…" Gerçekten de “Akkuyu Nükleer Santrali”nin inşası ve çoktan 50 milyar dolara ulaşan ticaret hacmi gösteriyor ki Ankara, gezegenin yeni ekonomik gerçekliğinden olabildiğince fazla yararlanma çaba ve perspektifinde…

Avrupa dışarıdan gözlemekle yetinirken, dünyanın yeni ekonomik mimarisi şekilleniyor

Amerikalılar ve Asyalılar Vladivostok’taki foruma ne denli aktif olarak katılıyorlarsa, Avrupalı şirketlerin iştiraki de o ölçüde mütevazı kalmış durumda. Brüksel Rusya’ya karşı sert tavrını sürdürmeye devam etse de, bu Almanya ve Fransa gibi ülkelerden bireysel işadamlarının forumda yerlerini almalarının önüne geçememiş gibi. Ancak ne olursa olsun buradaki varlıklarını fazla duyurmamayı tercih ettikleri de bir gerçek. AB’nin fırsatları kaçırdığını belirten Oxford'lu ekonomist Emma Wilson, "Brüksel yaptırımlar konusunda tartışırken, Asyalı ve Amerikalı şirketler umut verici işlere imza atıyorlar." şeklinde konuşuyor.

Vladivostok’ta hava yavaştan kararırken ev sahibi Rusya'nın ortaklarıyla birlikte inşa ettiği yeni köprüleri simgeleyen ünlü “Altın Köprü”nün üzerinde rengârenk ışıklar yanıyor. Şehrin restoranlarında akşamın geç saatlerinde kadar gayri resmi müzakereler ise devam ediyor… İşte Rus Uzak Doğusu’nun merkezi, yarının dünyasının ekonomik haritasını değiştirecek anlaşmaların doğduğu yer haline geliyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dediği gibi: "Uzak Doğu artık sadece doğal bir çevre değil, yeni ekonomik mimarinin merkezi haline geliyor."

Şimdiyse temel soru şu: Bu mimari sürdürülebilir mi olacak yoksa zaman içinde jeopolitik fırtınaların kurbanı mı olacak?!.. Forum katılımcıları gelecek yıl muhtemelen bunun da cevabını arayacaklar…