Doğu Akdeniz’de Türkiye karşıtı cephe

İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs liderleri, Batı Kudüs’teki üçlü zirvede bir araya geldiler.

Gerçi bu zirve, üçlü zirvelerin onuncusuydu ama öncesinde basına sızdırılan “ortak müdahale gücü” haberi nedeniyle kritik önem kazandı. Benyamin Netanyahu, Kiryakos Miçotakis ve Nikos Hristodulidis, zirvede “askeri ve güvenlik işbirliğini genişletme kararı” aldılar.

İsrail ve Yunan basını, zirveyi ve işbirliğini “Türkiye’ye karşı” diye yorumlayarak okurlarına sundular.

Türkiye’ye karşı ‘Ortak Müdahale Gücü’

Zirveden önce Yunan basınına sızdırılan bir habere göre İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs, Doğu Akdeniz’de bir “Ortak Müdahale Gücü” kurmaya hazırlanıyordu.

Bini İsrail’den, bini Yunanistan’dan ve beşyüzü Güney Kıbrıs’tan olmak üzere 2500 askerden oluşacak Ortak Müdahale Gücü’nün Doğu Akdeniz’deki “kritik altyapıların korunması” misyonunu yürüteceği belirtiliyordu.

Kudüs’teki üçlü zirveden bu müdahale gücüne dair bir açıklama yapılmadı ama İsrail Başbakanı Netanyahu Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile “güvenlik ve savunma işbirliğini derinleştirme konusunda anlaştık” dedi.

İsrail-Yunanistan askeri işbirliği derinleşiyor

Kaldı ki üç ülke zaten güvenlik işbirliğini bir süredir geliştiriyordu. İsrail ve Yunanistan, 2008 yılında yapılan “Şanlı Sparta” ortak askeri tatbikatının ardından askeri ilişkileri geliştirmeye başladı.

İki ülke Nisan 2025’te 10’dan fazla ülkenin yer aldığı “Iniochos 2025” ortak askeri tatbikatında bir araya geldi.

İki ülkenin hava kuvvetleri, 3 Kasım 2025’te Yunanistan üzerinde havada yakıt ikmali tatbikatı yaptı.

İki ülke 2021’de İsrail’in Elbit Systems şirketi ile Yunanistan arasında pilot eğitimi ve uçuş okulu kurulmasını kapsayan, boyutu 1,65 milyar dolarlık bir anlaşma yaptı.

Yunan Parlamentosu, 5 Aralık 2025’te, İsrail’den 800 milyon dolarlık PULS tipi çok namlulu roketatar sistemi alımını onayladı.

İki ülke, ilk planlanan, maliyeti 3 milyar dolar olduğu açıklanan “Aşil Kalkanı” isimli çok katmanlı hava savunma sistemi için de görüşmelerini sürdürüyor.

İsrail ve Yunanistan’ın cepheye ABD’yi dahil etme niyeti

Türkiye’yi hedef alan bu çabalar, çapı nedeniyle elbette “büyük” bir tehdit değil. Ancak üç ülke, sürece ABD’yi de dahil ederek, tehdidi “gerçek” hale getirme niyetinde…

Asker ve güvenlik işbirliğini derinleştirme kararıyla sonuçlanan onuncu zirvenin ardından, taraflar, bu formatı ABD’nin de katılımıyla 3+1 formatına taşımak istediklerini açıkladılar.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, bu amaçlarını, “yeni bir jeopolitik aşamaya geçildi” diyerek gerekçelendirmeye çalıştı ve ABD’nin dahli konusunun, Netanyahu’nun Washington ziyareti sırasında konuşulacağını belirtti.

Peki ABD, NATO “müttefiki” olan Türkiye’ye karşı böyle bir cepheye girer mi? Elbette “girmez” diyemeyiz çünkü ABD zaten Doğu Akdeniz’de fiilen Türkiye karşıtı cephenin merkezinde.

Her ne kadar maliyetleri nedeniyle rafa kaldırıldıysa da East-Med projesi Türkiye ve KKTC karşıtı bir projeydi. Doğu Akdeniz gazını Kıbrıs, Girit ve Yunanistan üzerinden Avrupa’ya taşımayı planlayan proje, ABD’nin de katılımıyla imzalanmış ancak maliyet-gaz rezervi orantısızlığı nedeniyle hayata geçememişti.

Fakat İsrail projeyi yeniden ısıtmak istiyor. İsrail Enerji Bakanı Eli Cohen, geçen ay bu amaçla Atina’yı ziyaret etti ve ABD, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’tan mevkidaşlarıyla konuyu ele aldı. Cohen Jerusalem Post’a yaptığı açıklamada, projenin “yeniden gündemde olduğunu” belirtti. (Ancak Körfez gazını İsrail’e taşımadan bu projenin hayata geçebilmesi çok olası görünmüyor.)

Orta Koridoru zayıflatma yolu: IMEC

Batı Kudüs’teki üçlü zirvede ele alınan konulardan birinin de Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Koridoru (IMEC) olduğu açıklandı. Bu koridor, ABD’nin sponsorluğunda, Çin’in liderlik ettiği Kuşak ve Yol’a karşı alternatif olarak gündeme getirilmiş ve imzalanmıştı. Ancak Aksa Tufanı ile bu proje de rafa kalkmıştı. Şimdi İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs bu projeyi yeniden raftan indirmek istiyor.

Zira IMEC, üç ülkeden de geçerek, bu üç ülkeyi “uluslararası ticarette önemli bir güzergah” yapmayı hedefliyor. Washington ve Tel Aviv açısından bu proje, aynı zamanda İsrail’in Arap ülkeleriyle normalleşmesinin zemini ve güvenliğinin garantisi olarak görülüyor.

Kuşkusuz İsrail ve Yunanistan, IMEC’i, Türkiye açısından çok önemli olan Orta Koridoru zayıflatacak bir proje olarak görüyorlar ve bu nedenle ayrıca önemsiyorlar.

Sırada yeni Kıbrıs planı mı var?

Kısacası Doğu Akdeniz’de İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs, Türkiye karşıtı bir cephe inşa etmeye ve buna ABD’yi dahil etmeye çalışıyor.

Ankara bu hamleleri ciddiye almalı çünkü ABD’li yetkililerin kimi mesajlarından da anlaşıldığına göre, önümüzdeki süreçte Washington yeniden Kıbrıs planı dayatacak!

ABD Büyükelçisi Tom Barrack’ın “Hazar’dan Akdeniz’e kadar Türkiye ile İsrail arasında işbirliği göreceksiniz” demesi, Washington’un bu süreçte Türkiye’ye havuç-sopa siyaseti uygulamaya çalışacağına işaret ediyor.

Mehmet Ali Güller
CGTN Türk
23 Aralık 2025