Dünya

Correa’dan Blackwater’a: Ekvator’da solun çöküşü, sermayenin yükselişi

Güney Amerika'nın petrol ve altın kaynakları zengin ülkesi Ekvator bugünlerde olağanüstü hal ve genel grev kararlarıyla karmaşık günler geçiriyor. Devlet Başkanı Daniel Noboa sert güvenlik politikaları uyguluyor ve ülkesinde ABD'nin askeri üslerini yeniden açmaya çalışıyor. Buna karşın muhalefet de sesini yükseltiyor. Peki Ekvator nasıl bu noktaya geldi? İşte Ekvator'un son 20 yıldaki siyasi değişimleri ve dalgalanmaları...

Ali Aksünger

Dünya’nın tam ortasından geçen ve görünmeyen bir çizgi olarak kabul edilen Ekvator çizgisi, üzerinde yaşadığımız gezegeni iki eşit parçaya bölüyor. Çizginin üstündeki Ekvator ülkesi de bugünlerde siyasi olarak ikiye bölünmüş durumda.

Bir tarafta Neo-Liberal politikalarını hayata geçirmek için sert önlemler alan Devlet Başkanı Daniel Noboa, diğer tarafta ise ülkenin kaynaklarının daha eşit biçimde paylaşılması gerektiğini savunanlar ve bu kaynakların özellikle ABD gibi egemen ülkelere peşkeş çekilmesini istemeyenler...

Gelin kısaca Ekvator siyasal tarihine bir göz atalım!

Correa dönemi

Ülke 2007 yılında Rafael Correa'nın seçilmesiyle bir dizi değişim yaşamaya başladı. 2006 yılındaki seçimleri kazanan PAIS ittifakının Sosyalist lideri Rafael Correa, 2007’de yemin ederek görevine başladı.

Ülkede sol kanat politikalar izleyen Correa Ekvador neoliberal ekonomik modelden uzaklaştırdı. Yabancı sermayenin çıkarlarına ters düşen politikalar izledi, petrol gelirlerini iç ekonomiye aktardı, ülkede yabancı üsleri yasakladı. Rafael Correa’nın bu politikaları özellikle ABD gibi ekonomisini gelişmekte olan ülkeleri sömürerek ayakta tutan ülkeleri endişelendirdi.