İkinci Çin-Latin Amerika ve Karayip Ülkeleri İnsan Hakları Yuvarlak Masa Toplantısı, İnsan Hakları Çalışmaları Derneği, Çin Renmin Üniversitesi (RUC) ve Sao Paulo Devlet Üniversitesi (UNESP) tarafından organize edildi.
"Çin-Latin Amerika Ülkelerinin Kader Birliği ve İnsan Haklarının Gelişimi" temasıyla düzenlenen toplantıya, ilgili 20 ülkeyi temsilen 130'u aşkın yetkili ile sivil toplum kuruluşları ve medya temsilcileri katıldı.
Toplantıda, dijital-yapay zekâ çağında insan haklarını koruma, çevre-iklim ve insan hakları, Çin ve Latin Amerika ülkelerinin küresel insan hakları yönetişimine katkıları gibi konular ele alındı.
'Ortak refah için kültürlerarası iş birliği mümkün'
Toplantının açılışında konuşan São Paulo Eyalet Üniversitesi Rektör Yardımcısı César Martins, toplantının küresel jeopolitik dalgalanmalar ve artan etnik çatışmalar ortamında kritik bir dönemde yapıldığına dikkat çekerek, Çin ile Latin Amerika’nın medeniyetler arası diyalog ve deneyim paylaşımı açısından dünyaya örnek olduğunu dile getirdi.
“Kültürel ya da yaşam tarzı farklılıklarına rağmen, ortak refah ve halkların yaşam koşullarını iyileştirme hedefi varsa samimi iş birliği mümkündür,” dedi.
'İstikrarlı bir dünya, insan haklarının temelidir'
Çin’in São Paulo Başkonsolosu Yu Peng, Çin’in insan haklarının gerçekleştirilmesi için istikrarlı bir uluslararası ortam yaratmayı önceleyen ortak güvenlik anlayışını benimsediğini söyledi. Çin’in kalkınma odaklı yaklaşımının insan hakları için güçlü bir maddi temel oluşturduğuna dikkat çekti.
'Çin, insan hakları alanında tarihi kazanımlar elde etti'
Çin İnsan Hakları Araştırmaları Derneği Genel Sekreter Yardımcısı Wang Yanwen ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Çin, Çin tarzı modernleşme yoluyla güçlü bir ülke inşa etmeye ve ulusun yeniden canlanmasını gerçekleştirmeye kararlıdır. İnsan merkezli bir insan hakları anlayışını benimsiyor; yaşam ve gelişme haklarını temel haklar olarak önceliklendiriyoruz. İnsan haklarının bütüncül bir şekilde ilerletilmesiyle Çin, insan hakları alanında tarihî kazanımlar elde etti.”
'Latin Amerika, egemenliğe dayalı yeni yapılar inşa etmeli'
Toplantıya katılan Venezuela’nın eski İletişim ve Enformasyon Bakanı Mauricio Rodríguez Gelfenstein, Latin Amerika’nın tarihsel süreçte dış müdahaleler ve sömürüye karşı büyük bedellerle direndiğini belirtti.
Rodríguez, Çin ile geliştirilen iş birliğinin ABD’nin baskıcı politikalarına karşı çok kutuplu ve eşitlik temelli bir uluslararası düzenin inşasında önemli bir alternatif sunduğunu belirtti. “Ortak gelecek topluluğu” vizyonunun bu anlamda örnek bir model olduğunu ifade etti.
Ayrıca Birleşmiş Milletler sisteminin günümüz gerçeklerine karşı yetersiz kaldığını söyleyen Rodríguez, Latin Amerika ve Güney Küresel’in daha adil ve egemenlik temelli bir küresel yönetişim için yeni yapılar kurması gerektiğini vurguladı.
'Medeniyetlerarası öğrenme insan haklarını geliştirir'
Çin Renmin Üniversitesi Komünist Parti Sekreteri Zhang Donggang, Çin ile Latin Amerika’nın farklı medeniyetlerin karşılıklı öğrenmesi yoluyla insan haklarını savunabileceğini belirtti. Zhang, ortak zorluklara karşı deneyim paylaşımı ve iş birliğiyle hem kendi insan hakları yapılarının hem de küresel sistemin ilerletilebileceğini vurguladı.
'Çin’in yaklaşımı baskı değil kardeşlik'
Nikaragua Ulusal Meclisi üyesi ve Yerli, Afrika Kökenli ve Özerk Bölgeler Komisyonu Başkanı Shaira Natasha Downs Morgan ise şöyle konuştu:
“Halklar Cumhuriyeti Çin’in saygıya dayalı dostluğundan memnuniyet duyuyoruz. Çin’in bölgemizdeki iş birliği ve dayanışma yaklaşımı takdirle karşılanıyor. Eğitim, teknoloji, kültür ve bağlantısallık alanlarındaki bu tür alışverişler, başka bir uluslararası ilişkiler modelinin mümkün olduğunu gösteriyor: egemenliğe dayalı eşitlik, baskı değil kardeşlik.”
'İnsan hakları batı tarafından bir silah olarak kullanıldı'
Buenos Aires Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Gelişmiş Araştırmalar Sekreteri ve Gino Germani Araştırma Enstitüsü araştırmacısı Julián Rebón ise şu çarpıcı ifadeleri kullandı:
“İnsan hakları batı tarafından bir silah olarak kullanıldı. Biz, tarihimizden ve mücadelelerimizden doğan, Güney’den bir insan hakları versiyonuna ihtiyaç olduğunu savunuyoruz. Ortak hedefimiz, insan haklarını daha kapsayıcı ve çok taraflı bir yapıya kavuşturmaktır.”
Toplantının kapanışında, “Çin ve Latin Amerika Ülkeleri Arasındaki İnsan Hakları Alanında İletişim ve İşbirliğine Dair Sao Paulo Mutabakatı” yayımlandı. Ayrıca, "Çin-Latin Amerika İnsan Hakları Araştırma ve İşbirliği Ağı"nın faaliyete geçtiği duyuruldu.