Çin ipeği ve dünyanın en hafif gömleği

Global TV kanalının 30 Temmuz tarihli haber bülteninde, dünyanın en hafif tişörtünün İstanbul’da üretilmekte olduğu duyuruldu ve firma yetkilisinin konuyla ilgili görüşleri aktarıldı. Buna göre tişörtün ağırlığı yalnızca 63,2 gramdı. Haberde aynı firmanın ürettiği bir gömleğin ağırlığının da 122,8 gram olduğu belirtildi.

Yüksek teknolojiye dayanan örgü yöntemlerinin ve mikro lifli ipliklerin kullanıldığının anlaşıldığı bu ultra ince, dünya rekortmeni oldukları söylenen tişört ve gömleğe dair haber, beni doğrudan Antik Çin’e götürdü. Çünkü dünyanın en hafif, en ince ipek gömleği bundan yaklaşık 2000 yıl önce Çin’de üretilmişti ve ağırlığı yalnızca 49 gramdı. Bugün bir kibrit kutusuna sığdırılabilecek incelikteki bu kadın gömleği, halen “İpeğin gölgesi” olarak anılıyor ve Çin’in en önemli kültürel hazinelerinden biri olarak kabul ediliyor.

Soylu kadının ipek giysisi

1972 yılında, Hunan eyaletindeki Mawangdui arkeolojik kazısında Batı Han Hanedanlığı (MÖ 206-MS 25) dönemi mezarlarından birinde bulunan, Xin Zhui adında soylu bir kadına ait olan bu ipek elbise, o dönemin ipek işçiliğindeki ustalığı gösteren en nadide örnek. İnce ipek örgüsü tekniğiyle dokunmuş ve son derece narin bir kumaştan yapılmış. Santimetrekarede 64 çözgü ve 50 atkı içeriyor.

Hua Mei, “Çin Giyim Kültürü” (çev: Gülsüm Domruk, Kaynak Yay., 2020) kitabında şöyle diyor:

“Mawangdui’de bir Han mezarından çıkartılan çok sayıda ipek kumaş arasında, astarsız beyaz bir ipek giysi insanları hayran bırakmaktadır. Bu giysi 160 cm boyunda, kol açıklığı ise 195 cm uzunluğundadır, fakat ağırlığı sadece 49 gramdır. Düz dokunmuş yakası ve tan ceplerindeki kumaşın ağırlığını çıkarırsak, bu beyaz ipek ne kadar ağırlığa sahiptir? Neredeyse ağustosböceğinin kanatları kadar incedir. Eski Arap gezi notlarında bir hikâye anlatılmaktadır. Bir tüccar, Çinli bir görevliye kısa bir ziyarette bulunduğu zaman, sohbet ederken Arap tüccar sürekli adamın yakasına bakmaktadır. Görevli bundan çok rahatsız olur ve sorar: ‘Neden yakama bakıp duruyorsun?’ Tüccar şöyle der: ‘Çin ipeği muhteşem. İpek giysinin ardındaki sivilceyi görebiliyorum.’ Görevli kahkahayla güler ve kollarını sıvayarak der ki: ‘Üstümde tek bir ipek kıyafet değil, beş tane ipek kıyafet var.’ Bu hikâye biraz abartılıdır. Ancak Mawangdui Han mezarından çıkartılan bu gerçek kıyafeti gördükten sonra, buna kim inanmaz ki?”

En önemli 100 arkeolojik keşiften biri

Mawangdui mezarlarından çıkarılan ipeklerin değerini Xin Zhui’nin diğer giysileri ve aksesuarlarından da anlamak mümkün. Mezarda dört mevsime uygun giysiler bulundu: İlkbahar ve sonbahar için dolgulu elbiseler, kış için pamuklu dolgulu elbiseler, yaz için tek katlı giysiler, ipek şapkalar, eldivenler, ayakkabılar ve çoraplar. Yastık, yastık kılıfı ve yorgan gibi yatak takımları bile ipektendi. Ayrıca kitaplar, resimler, keseler, bohçalar, mendiller, dikiş takımları, ayna kılıfları, müzik aleti kılıfları ve farklı türlerde çantalar gibi çeşitli günlük eşyalar da ipekten yapılmıştı.

Çin ipeğine dair bir başka hikâye de Roma İmparatoru Sezar’la ilişkilendirilir. Sezar bir gün Çin ipeğinden bir elbise giyerek halkleşia beraber tiyatro izlemeye gider. Fakat halk tiyatroyu bırakıp Sezar’ın elbisesini seyretmeye başlar!

Xin Zhui’nin bugün Hunan Eyalet Müzesi’nde sergilenmekte olan ipek gömleği, Çin’in nadir ve paha biçilmez eserleri arasında ilk sıralarda yer alıyor ve Çin medeniyetinin en önemli 100 arkeolojik keşfi listesinde adı geçiyor.