8. Çin-Afrika İş İnsanları Konferansı dün başkent Beijing’de yapıldı. Zirve kapsamında düzenlenen konferansa, Çin ile 48 Afrika ülkesinde madencilik, altyapı, iletişim uydusu ve biyomedikal gibi alanlarda faaliyet gösteren temsilciler katıldı.
Çin Başbakanı Li Qiang, konferansın açılış töreninde yaptığı konuşmada, Çin piyasasının Afrika piyasasıyla kenetlenmesinin güçlendirilmesi, iki piyasanın endüstriyel kenetlenmesinin derinleştirilmesi ve inovasyonun güdümlü kalkınmasının pekiştirilmesi çağrısında bulundu.
Konferansta Çinli ve Afrikalı iş insanları da temaslarda bulunarak iş birliğini derinleştirmenin yeni yollarını ele aldı.
Çin ile Afrika arasındaki ekonomik ve ticari iş birliği, sağlam bir temele sahip. Özellikle son 10 yıl içinde “On İşbirliği Planı”, “Sekiz Eylem” ve “Dokuz Proje” gibi girişimlerin hayata geçirilmesiyle iki taraf arasındaki iş birliği ivme ve verimlilik kazandı. Çin, 15 yıldır Afrika’nın en büyük ticaret ortağı konumunda. 2023 yılında, Çin ile Afrika arasındaki ticaret hacmi, 2013 yılına kıyasla yaklaşık yüzde 35 büyüdü. 2013 yılından bu yana Çin’in Afrika’da katıldığı projeler kapsamında toplam 6 bin kilometrenin üzerinde demir yolu ve 6 bin kilometrenin üzerinde kara yolu inşa edildi. E-ticaret ve mobil iletişim alanlarında faaliyet gösteren Çin firmaları, Afrika’daki çalışmalarını güçlendirdi. 23 Afrika ülkesinin 200’den fazla ürünü, Çin’de düzenlenen “Afrika Ürünleri İçin Çevrim içi Alışveriş Festivali” kampanyası esnasında satıldı… Çin ile Afrika’nın geleneksel işbirliği dönüşüme uğrarken, yeni alanlardaki ve yeni endüstrilerdeki işbirliği de dinamik bir şekilde gelişiyor.
Çin, zirve sırasında gelecek 3 yıl içinde Afrika ile birlikte modernleşme sürecini hızlandırmayı amaçlayan 10 eylem içeren bir plan ortaya koydu. 10 Eylem’in gelecek dönemde Çin ile Afrika’nın pragmatik iş birliğinin ana hattını teşkil edeceği, yeni bir başlangıç noktasında bulunan Çinli ile Afrikalı iş insanlarına daha fazla iş birliği fırsatı getireceği belirtiliyor.
Söz konusu fırsatların, esas olarak sanayi ve tedarik zincirlerinin uyumlaştırılması sonucu ortaya çıkacağı ifade ediliyor. Çin, eksiksiz sanayi zincirine sahip gelişmekte olan bir ülke. Afrika ise gelişmekte olan ülkelerin toplu hâlde bulundukları bir kıta. Dolayısıyla Çin ile Afrika, sanayi ve tedarik zincirleri açısından birbirini tamamlayıcı niteliklere sahipler. Modernleşme sürecinde Çin Afrika’ya teknoloji ve sanayi zinciri desteği sağlayarak Afrika ürünlerinin kalitesinin yükseltilmesine yardımcı olurken, Afrika ürünleri de Çin’in tedarik zincirine girerek daha fazla gelişme fırsatı elde ediyor.
Örneğin, Çin ile Afrika ülkelerinin ortaklaşa inşa ettikleri sanayi bölgelerine hem Çin hem de Afrika firmaları yerleşmiş bulunuyor. Bu firmaların faaliyetleri için kullanılan birçok malzeme de yerli tedarikçiler tarafından sağlandığı için iki tarafın sanayi ve tedarik zincirlerinin kenetlenmesi hızlanıyor. Başka bir örnek daha vermek gerekirse, Afrika’da yetiştirilen kahve çekirdekleri Çin’deki kafelerde satılıyor. Kahve tedarik zincirinin kurulması her iki tarafa da yarar getiriyor.
Diğer bir fırsat kaynağı da yeni üretici güçlerin birikmesi. İpek Yolu üzerindeki e-ticaret kampanyasından Çin’in yeni enerjili otomobilleri, güneş enerjili panelleri ve rüzgâr enerjisi ile elektrik üretimi donanımlarının Afrika’daki yeni enerji sektörünün gelişmesine yardımcı olmasına kadar, iki taraf son yıllarda dijital ekonomi ve yeşil kalkınma alanlarındaki işbirliğini sürekli derinleştiriyor.
Konferansa katılan Afrikalı iş insanları, ikili iş birliğinin kritik noktasının inovasyon olduğu, Çin’in yeni enerji ve elektrikli araçlar alanlarındaki deneyimlerinin örnek almaya değer olduğu görüşünde.
Çin’in ileri sürdüğü 10 eylem arasında, Çin-Afrika Dijital Teknoloji İşbirliği Merkezi’nin kurulması, e-ticaret alanındaki iş birliğinin artırılması ve Afrika’da 30 temiz enerji projesinin uygulanması gibi tedbirler de yer alıyor. Bu adımların, iki tarafın yeni üretici güçleri birlikte geliştirmesi ve yeni gelişme alanları keşfetmesine faydalı olması bekleniyor.
Çin ile Afrika arasındaki işbirliği fırsatları, aynı zamanda ‘‘yüksek uyumlu iş birliği konseptinden’’ kaynaklanıyor. 8. Çin-Afrika İş İnsanları Konferansı’na katılanlar, açıklık ve iş birliği konusunda büyük talepler ortaya koydu. Bu gelişme, korumacılığın yeniden baş gösterdiği günümüzde büyük önem taşıyor.
Afrikalı iş insanlarının özellikle dikkatini çeken nokta, Çin’in 33 Afrika ülkesi dâhil olmak üzere Çin’le diplomatik ilişki kuran tüm en az gelişmiş ülkelere gümrük vergisi muafiyeti uygulayacağını ilan etmesi oldu.
Çin ile Afrika arasındaki ekonomik ve ticari iş birliği “pastasının” daha da büyütülmesi ve iş birliğinin niteliğinin yükseltilmesi, hem Çinli hem de Afrikalı iş insanlarının müşterek talebi. İki tarafın el ele vererek modernleşme hedefine doğru ilerlemesi, ekonomik ve ticari iş birliğinin daha yüksek seviyelere taşınması, hem iki halka hem de küresel refaha yarar sağlayacak.