Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel partisinin İstanbul’da düzenlenen il başkanları toplantısında konuştu.

Kayyum atamalarına tepki gösteren Özel, “Biz Esenyurt’u kaybettiğimizde nüfusu 90 bindi. AK Parti’den geri aldığımız 2019 seçimlerinde 1 milyon olmuştu. O aradaki dönemde Esenyurt Türkiye’nin kent suçluları açık hava müzesine dönmüştü. Yanı başındaki bir ilçede makul bir imar, bolca yeşillik, yaşam alanları varken Esenyurt’ta o çok katlı, insanların gökyüzünü göremediği, her bir karış yeşil alanın katledildiği o kent CHP’ye verildi. 5 yılın sonunda yapılan seçimlerde ise CHP Esenyurt’un vizyonuna uygun olarak belirlediği adayı Ahmet Özer ile bırakın o kenti kaybetmek, her iki Esenyurtludan birinin oyunu alan Ahmet özer ile yeniden kazandı. Ne olduysa orada oldu. Bir takım hesaplar yapanlar, CHP’nin milletle kurduğu ittifakını cezalandırmak ve çok istedikleri ama ellerine alamadıkları bir ilçe üzerinden bütün Türkiye’ye mesaj vermek istediler.”

Tunceli ve Ovacık’taki kayyum atamalarına da değinen Özer, “Bu atamanın sebebi ise tamamen bir hazımsızlık. Yaptıkları iş 12 yıl önce yapılan bir taziyeyi suç olarak gösterip, 3 dönemdir seçmenlerin seçtiği belediye başkanına terörist yaftası yapıştırmaya çalıştılar. Taziye ölüye değil diriye verilir. Hiçbir anne baba evladının geçmişteki işlediği bir suçtan, evladının ölümünden sonra sorumlu tutulamaz. Oradaki bir taziye ziyaretinden terör çıkarmak hem de bunu 10 yıl görmeyip 10 yıl sonra soruşturma açmak, dünyanın en kötücül aklının ürünü olabilir. Kaldı ki dönemin savcısı belediye başkanımızı arayıp ‘bir cenaze var. Ben bunu askerle yollarsam yeni bir çatışmada yok yere şehit veririm. Siz aile ile görüşseniz bu cenazeyi siz teslim etseniz olur mu ‘ sorusu üzerine, kaymakamın bilgisi dahilinde yapılmış bir cenaze töreninin o gün devlet adına CHP’li belediyeden rica edilmesi, bugün ise suç olarak gösterilip kayyum atanması son derece iki yüzlü çıkarcı bir durumun ta kendisidir” şeklinde konuştu.

“Paradan bir sıfır atıp ikiye böldüler”

Vatandaşın en büyük sıkıntısının ekonomi olduğunu vurgulayan Özgür Özel, “TÜRKİŞ’in rakamlarına göre yıllık mutfak enflasyonu yüzde 49. OECD verilerine göre Türkiye gıda enflasyonunda acık ara birinci. Yapılan en kıymetli çalışma asgari ücretlinin enflasyonu. Bir asgari ücretli ne yapıyor kira veriyor, zorunlu gıda harcamaları yapıyor. Bunun enflasyonu şu anda yüzde 79. Bugün asgari ücret 17 bin TL. Bir yıldır arttırılmıyor. Bugünkü asgari ücret verildiği günün 10 bin 200 TL’nin alım gücüne kadar indi. 1 Ocak’ta 17 bin asgari ücrete itiraz ediyorduk. 1 Ocak itibariyle asgari ücreti 10 bin lira yapmış durumdalar. Bugün asgari ücrete zam konuşuluyor. Geçmişte paradan altı sıfır atmakla övünenler, son 15 yılda paradan bir sıfır atıp ikiye bölmüş durumdalar. Tam 15 kat satın alma gücünün düştüğü bir süreçteyiz” açıklamalarında bulundu.

“Seçimi kazanıp Mustafa Kemal’in askerlerini, Mustafa Kemal’in ordusuna geri kazandıracağız”

Özgür Özel, ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilen teğmenlere sahip çıkarak şunları söyledi;

“Kadın teğmenler arkadaşları ile birlikte geçen seneye kadar yapılan bir ritüeli tekrar etmişler, Mustafa Kemal’in askeri olduklarını söylemişlerdi. 8 gün kimse konuşmadı, milletimiz bunu hiç anormal karşılamadı. Hatta tüm medyada 3 kadının birinci olduğu bu süreç övülerek anlatıldı. Sayın Erdoğan teğmenin elini sıktı, hediyesini verdi, sohbet etti. 8 gün sonra ona birileri ‘Türkiye’de bu tür görüntüler bize yaramıyor bize kavga lazım, kutuplaşma lazım’ dedi diye gencecik teğmenlerin geleceklerini yok sayarak teğmenlere karşı sert bir dil kullandı. Güya teğmenler Mustafa Kemal’in askeriyiz demekle iktidara kafa tutmaya niyetleniyormuş. Saatleri sadece kendi işine gelen 20 - 23 yıl geriye tarihe çekerek oradan bir husumet üretmeye çalışıyorlar. Eğer bu söylemde geriye gideceksen kendi işine gelen bir tarihe gitme. Geriye git Mustafa Kemal’in askeri kimlermiş diye. O teğmenler Mustafa Kemal’in askeriyiz demeyip de kimin askeri olacaklardı. Mustafa Kemal’in ordusu 28 şubatta değil 100 yıl önce işgal güçlerine karşı duruyordu. 28 Şubat karşılaştırması değil işgal kuvvetlerini yenenler, destekleyenler noktasında bir konumlama daha doğru olacaktır. Aksi durumda Mustafa Kemal’in ordusuna rağmen o ordunun içinde farklı yapılar düşünülecekse, Mustafa Kemal’in askeriyiz yerine Fetullah Gülen’in askerleriyiz diyenleri ve onlara ne istediyse verenlerin 15 temmuz akşamı bu millete neler yaşattığını bir kez daha ifade etmek isterim. Bir kez daha uyarıyoruz. Bu işleri bırakın. Velev ki bu teğmenlere dokundunuz ve görevlerinden uzaklaştırdınız. Biz CHP olarak o teğmenlere teker teker sahip çıkacağız. Gelecek seçimi kazanıp Mustafa Kemal’in askerlerini, Mustafa Kemal’in ordusuna geri kazandıracağız”

Mersin’de DEM Parti İl Başkanı gözaltına alındı Mersin’de DEM Parti İl Başkanı gözaltına alındı