Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’i Ankara’da kabul etti. Görüşmede iki ülke arasındaki ekonomik, askeri ve diplomatik ilişkilerin güçlendirilmesi ele alındı. Erdoğan, temaslarda Türkiye’nin AB üyelik süreci, Gazze’deki insani kriz ve göç politikaları gibi kritik başlıklarda görüşlerini paylaştı.
Samimi bir atmosferde gerçekleşen buluşma, Alman basınında da geniş yankı buldu. Berlin medyasında öne çıkan değerlendirmeler, görüşmenin Türkiye–Almanya ilişkilerinde yeni bir dönemin kapısını aralayabileceği yönündeydi.
Welt
Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’in Türkiye’ye yaptığı ilk resmi ziyarete eşi Charlotte Merz’in de katılması tesadüf değildi.
Gazete, bu davetin temellerinin Haziran ayında Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlenen NATO Zirvesi sırasında atıldığını aktardı. Zirvede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile Charlotte Merz’in, Hollanda Kraliyet Ailesi’nin verdiği akşam yemeğinde yan yana oturduğu ve bu samimi sohbet sırasında Emine Erdoğan’ın Merz’e, Türkiye’ye ilk ziyaretinde eşini de getirmesi önerisinde bulunduğu belirtildi.
Haberde, Türk tarafının bu jestle görüşmeye diplomatik nezaketin ötesinde sıcak bir atmosfer kazandırmayı amaçladığı, Almanya’nın ise Ankara ziyaretini iki ülke arasındaki güveni pekiştirme ve ilişkileri ilerletme yönünde bir adım olarak gördüğü ifade edildi.
Gazze üzerinden yaşanan görüş ayrılıkları
Ziyaret sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında, Türkiye ile Almanya arasındaki politik farklılıklar açık şekilde ortaya çıktı. Özellikle Gazze’deki çatışmalar ve Hamas’ın rolü konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Şansölye Merz arasında sert görüş ayrılıkları yaşandı. Erdoğan, toplantının sonunda Merz’in açıklamalarına katılmadığını belirterek dikkat çekici bir tutum sergiledi.
Almanya açısından Türkiye, NATO’nun güneydoğu kanadında stratejik bir ortak. Merz’in Ankara ziyareti, hızlı bir anlaşmadan çok, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı anlamak, güven tesis etmek ve ilişkilerde yeni bir sayfa açmak amacıyla planlandı.
Erdoğan’dan AB mesajı
Basın toplantısında gündeme gelen önemli başlıklardan biri de Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik süreciydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin AB’ye katılma konusundaki kararlılığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Eğer Avrupa Birliği, Türkiye’ye Kopenhag Kriterleri kapsamında yaklaşıyorsa, bizim de Ankara Kriterlerimiz vardır. Bu kriterlerle hem Avrupa’ya hem de dünyaya açılırız. Türkiye, sıradan bir Avrupa ya da Asya ülkesi değildir.”
Der Spiegel:
“Provokasyona kapılma ama geri adım da atma.” Alman dergisi, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’in, Perşembe günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile düzenlenen ortak basın toplantısında muhtemelen bu düşünceyle hareket ettiğini yazdı.
Haberde, Erdoğan’ın Gazze, İsrail ve Almanya’daki Türklere yönelik artan yabancı düşmanlığı konularında Berlin yönetimine karşı öfkeli olduğu belirtildi.
Der Spiegel
Der Spiegel’e göre Merz, Erdoğan’ın birçok iddiasına yanıt vermekten kaçındı ve tartışmaya girmemeyi tercih etti. Çünkü ziyaretin amacı netti: Bu buluşma dostane bir atmosferde geçmeli ve Almanya–Türkiye ilişkilerinde uyumlu, yeni bir dönemin başlangıcını simgelemeliydi. Bu nedenle Merz, basın toplantısında mümkün olduğunca geri planda kalmayı seçti.
Der Spiegel’in haberinin devamında şu ifadelere yer verildi:
Almanya hükümetinin amacı, hızla güçlenen Türkiye ile ilişkileri daha yakın bir zemine taşımaktı; fakat bu ziyaretin ardından bunun gerçekleştiğini söylemek güç.
Erdoğan’ın iktidarda olduğu yaklaşık yirmi yılda Almanya–Türkiye ilişkileri her zaman gerilimli seyretti. Her Alman yetkilinin Ankara’ya yaptığı ziyarette belirli bir tansiyon ve olası kriz riski bulunuyordu. Merz, bu ziyaret kapsamında tüm bu gerginlikleri bir kenara bırakmayı ve Erdoğan ile iyi ilişkiler kurmayı hedefledi.
Merz, Erdoğan’ı “stratejik bir aktör” olarak överken, Türkiye’nin güvenlik alanındaki önemine dikkat çekti ve iki ülke arasında “stratejik ortaklık” çağrısında bulundu. Şansölye ayrıca Erdoğan’ın Gazze’deki ateşkesi sağlamadaki rolüne de değindi.
Erdoğan’ın Ukrayna savaşındaki rolü ise belirsiz. Bir yandan Ukrayna’ya silah sağlarken, diğer yandan Rusya’ya yaptırım uygulamıyor; hatta Moskova’dan büyük miktarda petrol ve gaz satın alıyor. Der Spiegel’e göre, Erdoğan’ın dış politikası değerler yerine “kazan-kazan” anlayışına dayanıyor ve güç dengeleri doğrultusunda şekilleniyor.
İmamoğlu konusu
Merz, Türkiye’deki insan hakları durumunun farkında. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hapse girmesi ve muhalif isimlerin tutuklanması gibi gelişmelerden haberdar olduğu biliniyor.
Ancak Merz, bu görüşmede İmamoğlu konusuna doğrudan değinmedi. Yalnızca Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik süreci bağlamında “hukukun üstünlüğü” ilkesine kısa ve genel bir şekilde atıfta bulundu.
Bild
“Ankara – Almanya ve Türkiye, iş birliğini artırma konusunda kararlı.” Haberde, Şansölye Friedrich Merz’in Ankara ziyaretinde iki ülke arasındaki ekonomik, askeri ve kültürel bağlara vurgu yaptığı, bu ilişkileri gelecekte daha da derinleştirmek istediklerini açıkladığı belirtildi.
Basın toplantısında açıkça görüldü ki, Almanya Merz döneminde Türkiye’ye yaklaşımını eleştirel bir tutumdan çıkarıp daha dostane bir zemine taşımayı ve ikili ilişkileri güçlendirmeyi hedefliyor.
Haberde ayrıca, Türkiye’nin NATO içinde ve özellikle yasa dışı göç konularında kilit bir ortak olduğuna dikkat çekildi. Almanya’nın, reddedilen sığınmacıların Türkiye tarafından geri kabul edilmesini beklediği; ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuya sıcak bakmadığı ifade edildi.
Dostluk mesajları ve protokol
Bild'e göre ziyaret sırasında çekilen fotoğraflar da dostluğu simgeliyordu: Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Eşi Emine Erdoğan ile Merz ve eşi Charlotte, Ankara manzarası önünde birlikte görüntülendi.
Merz, Türkiye ile ilişkilerdeki geçmiş yılların zorluklarını geride bırakmak istediğini açıkça dile getirdi.
Görüşmede yaşan en kritik konu Gazze'ydi. Ziyaret sırasında İsrail’in Hamas’a yönelik 'operasyonları' ve Gazze’deki insani durum nedeniyle kameralar önünde bir tartışma yaşandı. Erdoğan, yaşananları “soykırım” olarak tanımladı ancak Merz, politik olarak Erdoğan’a yaklaşmadı ve sert bir eleştiriden kaçındı.
Merz, Türkiye’nin AB perspektifi konusunda da aşırıya kaçmayan eleştirilerde bulundu ve “Yargı bağımsızlığı gibi konular bizim beklentilerimize tam olarak uymuyor” dedi.
Bild ayrıca söz konusu haberine 'Şimdi dost mu olduk?' başlığını attı.
Alman basınından öne çıkanların devamı
- NTV: Merz, İsrail’e destek verdiğini açıkça ortaya koyarken, Erdoğan ise İsrail’i bir kez daha Gazze’de soykırım yapmakla suçladı. Şansölye, Türkiye’de hukuk devleti ilkelerinin uygulanması çağrısında bulundu; Erdoğan ise yargının yaklaşımını savundu.
- ZDF: Görüş ayrılıkları belirgin olsa da şu sonuç net: Türkiye ile iş birliği zorunlu ve önemli; ancak iki ülke arasındaki dengeli ilişkileri sürdürmek neredeyse ipte yürümeye benziyor.