Haber Merkezi
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB Komisyonunun haftalık toplantısının ardından "Yeni Akdeniz Paktı"nı duyurdu.
Von der Leyen, Gazze’deki ateşkes sonrası Akdeniz bölgesiyle ilişkileri derinleştirmek istediklerini belirtti. Ancak bu yeni plan, bölge halklarının ihtiyaçlarına ne kadar karşılık vereceği ve AB’nin bu girişimle hangi amaçları güttüğü konusunda bazı soru işaretlerini de beraberinde getiriyor.
Von der Leyen, paktın insan kaynağı, ekonomi, güvenlik ve göç gibi önemli alanlarda birçok proje içerdiğini belirtti. Fakat özellikle göç ve güvenlik alanlarındaki yaklaşımların, AB’nin dış sınırlarını kontrol altında tutma çabasıyla bağlantılı olduğu eleştirileri gündemde. Bu da bölge ülkeleriyle olan iş birliğinin karşılıklı fayda kadar, AB’nin kendi çıkarlarına odaklandığı izlenimini yaratıyor.
Von der Leyen, "Göçü birlikte yönetmekten Kıbrıs'ta yeni bir Avrupa itfaiye merkezi kurmaya kadar uzanıyor ve liste çok daha uzun. Odak noktası, işleri tamamlamaktır. Bu girişimler, 10 güney komşumuzla üzerinde mutabık kalınacak bir eylem planı oluşturacaktır." diye konuştu.
Von der Leyen'in dile getirdiği söz konusu girişimler, bölgedeki güvenlik ve iş birliği adına olumlu adımlar olarak görülse de, bu tür projelerin uzun vadede bölgesel dengeler üzerindeki etkisinin dikkatle izlenmesi gerektiği konusundaki görüşler ağırlıkta.
Von der Leyen, Gazze'deki duruma da değinerek, "Hayal edilemez acı ve kayıplara katlandıktan sonra Gazze'deki yıkıcı savaş sona erdi ve bu yalnızca Gazze için değil, aynı zamanda AB ve Akdeniz için de önemli bir anı işaret ediyor. Bölgenin geleceğinin yeniden yazıldığı anı işaret ediyor. Avrupa'nın barış ve refah dolu bir geleceği şekillendirmede payı var." ifadesini kullandı.
Von der Leyen’in Gazze için “bölgenin geleceğinin yeniden yazıldığı an” olarak nitelendirdiği bu süreç, AB’nin bölgeye yönelik yaklaşımında yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülse de geçmişte yaşananlar göz önüne alındığında, bölge ülkeleri ve halklarının gerçek beklentileri ile AB’nin planları arasında uyum sağlanıp sağlanamayacağı önümüzdeki dönemde netleşecek gibi görülüyor.