Miami Herald’ın haberine göre, Trump ve Maduro arasında geçen hafta gerçekleştiği iddia edilen telefon görüşmesi kısa sürede çıkmaza girdi.
Kaynaklar, Maduro’nun demokratik bir seçim sürecine izin verilmesi karşılığında, Venezuela ordusu üzerindeki yetkisini korumayı talep ettiğini aktardı. Ancak Washington'un bu talebi reddettiği bildirildi.
Aynı kaynaklar, Maduro’nun kendisi ve yakın çevresi için uluslararası baskıların kaldırılmasını istediğini, buna karşılık Trump’ın talepleri geri çevirdiğini öne sürdü. İddiaya göre Trump, Maduro’ya ve ailesine “güvenli çıkış” dayatarak Venezuela’nın kendi kaderini tayin etme hakkını hiçe sayan bir tutum sergiledi.
Washington’ın, Venezuela ordusunun Maduro’nun kontrolünde kalması ihtimalini “Nikaragua’nın 1991’deki gölge iktidar modeline dönüşebilir” iddiasıyla reddetmesi, ABD’nin yine Latin Amerika’da kendi çıkarlarına uygun siyasi düzenler yaratma çabasının bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Venezuela yönetimi, Trump’ın doğruladığı telefon görüşmesine ilişkin henüz bir açıklama yapmadı.
Öte yandan Trump’ın 29 Kasım’da Venezuela ve çevresindeki hava sahasını tek taraflı olarak kapatma kararı, Caracas tarafından ülkenin egemenliğine yönelik açık bir müdahale olarak görüldü ve konu Uluslararası Sivil Havacılık Örgütüne taşındı.
Trump, görüşmeyi doğrulasa da “iyi ya da kötü geçtiğini söyleyemem” ifadeleri, ABD’nin bölgede uyguladığı baskıcı politikalara dair belirsiz ama tehditkâr yaklaşımın bir başka örneği olarak yorumlanıyor.